2 Ocak 2017 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 1730 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Allah dostu Tebrizli Şems Hazretlerini anlatıyor)
1730. Mademki sofrana sahibim, ekşi korum (Koyarım), tatlı da;
Uluların sofrasından herkes, kendi payını yesin.

Ramazanda halkın ağzını diktiğin iğneyle gel de benim de ağzımı dik, söze karnım tok.

Fakat baştan ayağa dek ağız kesilmişim, hangi birini dikeceksin?
Bir deliği olan iğneye benzemiyorum ki ben.

Ümmetin en hayırlıları bile Tebrizli Şems’e muhtaç;
Bu gam yüzünden kavun bile çatladı, yarıldı;
Hayrın, hıyarın yeri mi artık?

Bu ana dek sevgiliden o kadar dert çektim, o kadar elem gördüm ki nihayet dert-elem, gözyaşımla ciğerimin kanına kondu, oraları, yurt edindi gitti.

Binlerce ateş, binlerce duman, binlerce gam;
Adı aşk.
Binlerce dert, binlerce bela, binlerce cefa;
Adı sevgili.

Kim canına susamışsa buyursun;
Can verme meydanı, ağlayıp inleyenleri öldürme çağı, haydin, gelin.

Sen bana bak, o bence yüzlerce cana değer;
Sevgilinin beni öldürmesinden ne korkuyorum, ne kaçıyorum ben.

Bu aşkın işkencesi, Nil suyu gibi ikiyüzlü;
Ehline (Usta olana, Musa’nın dinine inanalar) su gibi, ehil olmayanaysa (Usta olmayana, Musa’ya inanmayana) tıpkı kan.
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Bizi yetiştiren kişinin uygunsuz, yakışıksız, sevimli, hoşa gidecek şatlar oluşturacağını, bu yerden gıda alacak olanın bunları peşinen kabul etmesinin gerektiğini öğrendik.
2.    Her tarafı yırtık olan giysinin kolayca yamanıp işe yarayan bir giysi haline gelmeyeceğinden, o giysiyi yakıp yok ettikten sonra o kişiye yeni bir giysi verilmesi gerektiğini öğrendik.
3.    Peygamberimiz Hz. Muhammed’e iyiliklerle bağlanmış olanın bile Tebrizli Şems’e muhtaç olduğunu, sıkıntılarından, dertlerinden bu ulu kişi sayesinde kurtulabileceğini öğrendik.
4.    Allah’a olan aşkın belalarla, dertlerle üzüntülerle, acılarla dolu bir zaman ve yol olduğunu Hazreti Mevlana’dan öğrendik.
5.    Mısır’da Musa Peygambere inananların Nil nehrinin suyunu su gibi içtiklerini, inanmayanların ise aynı suyu kan içer gibi içtiklerini öğrendik.
                              *                                 
İşte böyle yaren;
Allah yolunda olanları usta bakışa sahip olmayanların sıkıntıda olduğu şekilde gördüklerini, oysa onların mutluluk ve hoşluk içinde olduklarını öğrendik, anladık.
                               *                                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar