(Mevlana
Hazretleri Allah dostunu sevgili etmemiz gerektiğini anlatıyor)
1720.
Çünkü Uhud dağı (Allah ile konuşulan yer),
kökünden-temelinden sökülemez;
Dağın
ne diye eteğine el atar, onu yıkmaya uğraşırsın?
Yokluk
(Göze görünmeyen, dünyada görünür olmadan önceki tasarı
âleminde) bal şerbetini içtiğimiz şu anda ordunu başkumandanı bile
gözümüze sinek görünür bizim.
Ne
kutluluk bu;
Haraca,
nal parasına ait ne buyururlarsa vereyim;
Çünkü
durmadan kıvılcımlar saçan, yalımı-kıvılcımı pek tesirli olan aşk yüzünden
nalımız ateşte (‘Eski adetlere göre’ Sevdiğine kavuşmak için nal ateşe atılıp kızdırmakla yapılan tılsım)
bizim zaten.
Muhammed’in
(Peygamberimizin) nuru, milyonlarca parçaya
ayrıldı da uçtan uca, iki dünyayı (Madde-mana dünyasını)
da kapladı.
Muhammed,
o nurun bal kıyısındaki bir perdeyi yırtıverse binlerce keşiş (Manastırda yaşayan hiç evlenmemiş papaz), binlerce
rahip (Hıristiyan din adamı), zünnarlarını (Hizmet kemerini) koparıverirdi.
Bu
işe hevesliysen zaman geçirme de bir nefesçik av ol, sonra da bir zamancağız
sen avlan, avlar tut.
Hoşça
kal, biz elden çıktık, hem de bu seferki çıkışımız, her seferkine hiç mi hiç
benzemiyor.
Evvelsi
gün sevgili bana dedi ki;
“Bu
dünya, bir bela”
Evet
dedim, fakat senin kadar amansız bir bela değil.
Ne
diye kınamadasın, bari sen kınama diye cevap verdi bana, sen kınama dedi, ne
ayağın diken nedir, gördü, ne başından mahmurluk gitti senin.
Evet
dedim, fakat yabancılara uyar da feryada koyulursam suçlu tutma, hoş gör beni.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah ile
konuşmanın çok büyük bir alanı olduğunu, bunu hiç kimsenin kaldıramayacağını
öğrendik.
2.
La
ilahe illalah’ın son makamı olan La mevcude illallah (Allah’tan başka var olan yoktur)
anlayışına ulaşan kişinin çok güçle donanacağını öğrendik.
3.
La
mevcude illallah kutluluk makamına
ulaşmak için istenen her türlü vermemiz gerektiğini öğrendik.
4.
Peygamberimiz Hz.
Muhammed’in nuruyla madde ve mana dünyasını nuruyla aydınlattığını fakat
kendini peygamber tanımayanlara perde çektiğini, bu nurdan yeteri kadar faydalandırmadığını
öğrendik.
5.
Sevgi ve hizmet
yolunda olmak isteyenin önce bu Mevlevilik tuzağına isteyerek düşmesi
gerektiğini, önce kendisinin av sonra da avcı olabileceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Hamlığımızı giderecek, bizi önce uygun sonra da olgun
hale getirecek kişinin başımıza getireceği sıkıntılara sevgiyle yaklaşarak
kabullenmemiz gerektiğini, istenen değerli bir şekle girmenin kolay
olamayacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ