2 Ocak 2017 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 1720 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Allah dostunu sevgili etmemiz gerektiğini anlatıyor)
1720. Çünkü Uhud dağı (Allah ile konuşulan yer), kökünden-temelinden sökülemez;
Dağın ne diye eteğine el atar, onu yıkmaya uğraşırsın?

Yokluk (Göze görünmeyen, dünyada görünür olmadan önceki tasarı âleminde) bal şerbetini içtiğimiz şu anda ordunu başkumandanı bile gözümüze sinek görünür bizim.

Ne kutluluk bu;
Haraca, nal parasına ait ne buyururlarsa vereyim;
Çünkü durmadan kıvılcımlar saçan, yalımı-kıvılcımı pek tesirli olan aşk yüzünden nalımız ateşte (‘Eski adetlere göreSevdiğine kavuşmak için nal ateşe atılıp kızdırmakla yapılan tılsım) bizim zaten.

Muhammed’in (Peygamberimizin) nuru, milyonlarca parçaya ayrıldı da uçtan uca, iki dünyayı (Madde-mana dünyasını) da kapladı.

Muhammed, o nurun bal kıyısındaki bir perdeyi yırtıverse binlerce keşiş (Manastırda yaşayan hiç evlenmemiş papaz), binlerce rahip (Hıristiyan din adamı), zünnarlarını (Hizmet kemerini) koparıverirdi.

Bu işe hevesliysen zaman geçirme de bir nefesçik av ol, sonra da bir zamancağız sen avlan, avlar tut.

Hoşça kal, biz elden çıktık, hem de bu seferki çıkışımız, her seferkine hiç mi hiç benzemiyor.

Evvelsi gün sevgili bana dedi ki;
“Bu dünya, bir bela”
Evet dedim, fakat senin kadar amansız bir bela değil.

Ne diye kınamadasın, bari sen kınama diye cevap verdi bana, sen kınama dedi, ne ayağın diken nedir, gördü, ne başından mahmurluk gitti senin.

Evet dedim, fakat yabancılara uyar da feryada koyulursam suçlu tutma, hoş gör beni.
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Allah ile konuşmanın çok büyük bir alanı olduğunu, bunu hiç kimsenin kaldıramayacağını öğrendik.
2.    La ilahe illalah’ın son makamı olan La mevcude illallah (Allah’tan başka var olan yoktur) anlayışına ulaşan kişinin çok güçle donanacağını öğrendik.
3.    La mevcude illallah kutluluk makamına ulaşmak için istenen her türlü vermemiz gerektiğini öğrendik.
4.    Peygamberimiz Hz. Muhammed’in nuruyla madde ve mana dünyasını nuruyla aydınlattığını fakat kendini peygamber tanımayanlara perde çektiğini, bu nurdan yeteri kadar faydalandırmadığını öğrendik.
5.    Sevgi ve hizmet yolunda olmak isteyenin önce bu Mevlevilik tuzağına isteyerek düşmesi gerektiğini, önce kendisinin av sonra da avcı olabileceğini öğrendik.
                            *                                   
İşte böyle yaren;
Hamlığımızı giderecek, bizi önce uygun sonra da olgun hale getirecek kişinin başımıza getireceği sıkıntılara sevgiyle yaklaşarak kabullenmemiz gerektiğini, istenen değerli bir şekle girmenin kolay olamayacağını öğrendik, anladık.
                               *                                                           

RAVLİ

Popüler Yayınlar