Ne
olurdu a yiğit (Güçlü yürekli, gözü pek, düşüncelerini
açıkça söylemekten çekinmeyen), sen de benim gibi âşık olsaydın.
Bütün
gününü o çılgınlıkla, bütün geceni ağlayışla geçirseydin.
İki
gözünden bir an bile hayali gitmeseydi sevgilinin;
İki
göze de iki yüz nur erişir o yüzden, yüzlerce nura kavuşur gözler o ışıktan.
Ne
olurdu eşlerden-dostlardan kesilseydin.
İki
dünyada (Madde-mana- Görünen-görünmeyen) da el
yusaydın (Mutluluğu bulmak için beni bağlayanlardan
kurtuldum) da kendimden bile sıyrıldım, çıktım (Benliğimin
tesiri kalmayacak şekilde kendimi düşünmez hale geldim), sana bir
uğurdan (İnsana iyilik getirdiğine inanılan kişiye)
teslim oldum deseydin.
Şu
halkla konuşursam, şunlarla kaynaşmaya çalışırsam suyum sanki onlarsa yağ (Halk yağ misali suyun üstüne çıkıyor, kendini haklı
gösteriyor);
Dış
yüzden beraberim, bir aradayım onlarla fakat iç yüzden ayrıyım onlardan.
Heveslerden
(Gelip geçici, isteklerden) geçseydin,
deli-divane olsaydın, bağlansaydın;
Fakat
mizacın karılmasından (Fizyolojik yapının değişmesinden
meydana gelen kişilik değişmesi ile olan hastalanmandan değil), kanın oynamasından
meydana gelen (Tansiyon oluşturduğu delilik),
hekim tarafından ilaçlarla tedavi edilen delilik değil.
Hekimler
bir an şu derdi tatsalardı bağlarından boşanırlardı, kitaplarını yırtarlardı.
Hele
şunların hepsinden bir geç de şeker (Ağız tadı veren
çok değerli şeyleri barındıran kaynak) madenini ara, iste;
Bul
o şeker madenini de sütün fasulyenin içinde eriyip mahvoluşu gibi sen de o
şekere gark (Onun gibi) ol, eri, geç kendinden.
Aç
kapıyı, gir içeriye;
Çünkü
vefa kaynağısın (Sevgi ve dostluk bağlılığının çıktığı
yer) sen, sarhoş gözlerinin hakkı için bu böyle;
Haramdır
(Yasaktır), haram (Yasak)
olsun sensiz yaşamak bize.
Sözüm
boğum-boğum düğümlenip bağlanıyor, bir kerecik olsun, aç saçlarını.
And
olsun güneşe, and olsun kuşluk çağına ki aşk, sevgi, öldürdü beni.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Cesur olan
kişinin Mevlana Hazretlerinin söylediği işleri yapmaya çalıştığını öğrendik.
2.
Allah dostunu
sevip bağlanmamız, sevgilimiz gibi onun nazıyla ilgilenmemiz, her şartta bu
sevgi ve bağlılığı devam ettirmemiz gerektiğini, ulaşamadığımız, göremediğimiz
zamanda da ağlayıp yalvarışla sevgiliyi istememiz gerektiğini öğrendik.
3.
Dış yönden halkla
beraber olmamız, iç yönümüzle halktan ayrılmamız gerektiğini öğrendik.
4.
Bize ağız
tadımızı saylayacak Allah dostunu aramamız, bulmamız, onun izni ile içeri
girmemiz gerektiğini öğrendik.
5.
Mevlana
Hazretleri nasıl Şems’i Tebrizi’yi arıyorsa bizim de onun gibi Allah dostlarını
aramamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Bir hastalığımızın olması yani aşk delisi-divanesi
olmamız gerektiğini, diğer tüm hastalıklardan uzak kalacağımızı Mevlana
Hazretlerin öğrendik, anladık.
*
RAVLİ