(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini
anlatıyor)
1290-
Yürü (Bu yolda ilerle) de varlık kadehine (Yapına hakikati olduğu gibi görme kuvvetine) bir sağlamlık vermeye bak, çünkü o şarap, pek
kıvamlıdır (Hakikati gören sarhoş olup, kendinden geçer),
evveline de evvel yoktur (Hakikatin öncesi de şimdisi
de sonrası da aynıdır, değişmez, ancak doğru bakamayanların tarifiyle farklı
anlatılır).
Binlerce
can, istedi durdu da ben bir tanesini götürdüm o huzura (Allah’ın huzuruna edebi öğretip elinden tutarak götürdüğüm)
Geri
kalanları nerde dedi;
Dedim
ki;
Bırak,
onlar da borcum olsun (Sonra getiririm).
Gözleri
(Hakikati olduğu gibi görme yeteneği), ham (Olgunlaşmamış) olan her âşığı pişirmek (Huzura hazır hale getirmek) için ümitle korkunun
arasına girmiş, yoldaş olmuş onlara.
Ne
de güzel konuk;
Binlerce
evi yağma etti;
Fakat
bütün esenlik (Sağlık, sıhhat, mutluluk), onun
selamını yağma etmede, selamına nail olmada.
O
ressamın yaptığı resimler, evin içinde;
Dama
bak, Ay, damdan görünür (Uzakta olan görüş için yakına
gelir).
Müjde
geldi, Tebrizli Şems, Şam’daymış;
Şam’daysa
eğer, ne sabahlar görünür, ne gündüzler.
Şarapla
sarhoş olup meyhane bucağına yıkılan kişide mamurluk mu (Bakımlılık mı) olur, hiç onda iman (Din) mı olur, hiç ondan hayır mı (İyilik mi) gelir?
Tamamıyla
ateş kesilen (Cayır-cayır aşk ateşiyle içi yanan kişi),
su olmayan bir varlığın bir aycağız bile bahar olması, kış olması mümkün
değildir.
Ben
de meyhanede yıkılmış kalmışım, Tanrı’ya itaatte de sarhoş olmuşum;
Koskoca
bir şehrin içinde elbette iyi de bulunur, kötü de.
*
Neler
öğrendik;
1.
Hakikati olduğu
görmek ve kabul etmenin salam olması gerektiğini, doğru görüş olmadan doğru
düşünüşün olamayacağını, doğru düşünüş olmadan da doğru davranışın
olamayacağını öğrendik.
2.
Zaman içinde
kaybettiğimiz, yanlışlarımızla perde oluşturduğumuz görüşümüzü; doğru görerek
ve doğru düşünerek hakikati olduğu gibi görme yeteneğini kazanmamız gerektiğini,
bunu kendi kendimize yapamayacağımızı, bir ulu bir Allah dostu önderliğinde ve
belli bir sistemle yapılmasının gerekli olduğunu öğrendik.
3.
Doğru görüşe,
doğru düşünüşe sahip olana doğruların kendini olduğu gibi göstermek için
yaklaştığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah dostunu seven kişinin sıradan davranışlar içinde
olamayacağını, kendini toplumun beğenisi için davranışlarını değiştirmediğini,
sevdiği ile beraber yaşadığını, sevdiği uzakta ise bile onun hayaliyle
yaşadığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ