(Mevlana Hazretleri Tevhidi anlatıyor)
1270-
Allah korusun, mekân acizdir, dilsizdir;
Allah
acısın, zaman, pek çok doğurur, çeşitli olaylar kor meydana.
Yokluğa
erişmişsen, söylenmeden sırları biliyorsan söyle;
O sükût
içinde söz söyleyenin işareti neydi, meramı ne?
A
gönül, yan onun sevgi ateşinde, yan-eri.
A
yaşayış, ebedi ol, ebedilik geldi, erişti sana.
Uyumamışsan,
dün geceki halleri biliyorsan söyle;
Gece
yarısı neydi o nara, neydi o coşup köpürüş?
Kırık
gönülleri onarmak istersen de kırılır gider o gönüller;
Kurtarış
yolunu göstermek istersen de secdelere kapatırsın beni.
Bir
şey sebep olmuştu da elbisemizi de paramparça etmiştik, bedenimizi de;
Bir
parçacağızını getir de göster bakalı, rengi neydi, kokusu nasıl?
Burnunun
doğrusuna gidip kırılma, gizlenme abıhayat gibi;
Yahudiler
gibi yarı yüzünle secde etme.
Yunus
(Peygamber) gibi balığın karnında, denizin
içinde hapsolmaktan kurtulduysan o denizin manası neydi, neydi o dalgalanmadaki
maksat, nedendi o coşup köpürüş?
Söyle.
Ne
olurdu diyor, lütfetseydi, kerem buyursaydı da sevgilim de beni sevseydi;
Sevgin
tesir etmiyor mu, aşkın vurmuyor mu ona, onu da âşık etmiyor mu yoksa?
İnsanların
da, cinlerin de nerden geldiklerini, asıllarının ne olduğunu tanımış, bilmişsen
hepsinin de aslının bir olduğunu anlamışsındır;
Peki,
bu ayrılık, bu nefret nedir ki?
*
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretlerinin âşık olduğu Şems Hazretlerini görenin onun ağzını hiç oynatmadan,
söz söylemeden sırları aktarmasını şahit olunacağını öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinden öğrenerek ve uygulayarak yokluk âlemine ulaşanın yabancılara
söylenmeyen, gösterilmeyen sırlara sahip olabileceğini öğrendik.
3.
Bu
yolda kendi kendimize hareket edersek kırılmalara, gizlenirsek
yararlanamayacağımızı, yarım yamalak saygı gösterirsek elde edişimizin
olmayacağını öğrendik.
4.
Özgür
olmakla geçmişte olup bitenlerin manalarını, nedenlerini anlayıp
söyleyebileceğimizi öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Yaratılmış
görünen ve görünmeyen varlıkların aslının bir olduğunu anlayan kişinin ayrılık
ve nefretten kurtulacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ