8 Aralık 2016 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 1230 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
1230- Tertemiz dostcağızla arı-duru şaraptan başka bir şey vermeyin;
Onlara şarap sunarsanız birden verin, ayrı-ayrı sunmayın.

Böyle bir şarapla dolu olan bu çeşit kadehe başka şarap katmak haramdır;
Tanrı âşıklarına Tanrı şarabından başka bir şey vermeyin.

Yola düşmüş çıplaklar, güneş ışığını elbise edinirler;
Aşk yolunun çıplaklarına değerli elbiseler vermeye kalkışmayın.

Hiçbir seher yeli, onların izlerinin tozuna bile erişemez;
Canlarının aşkına olsun, seher yelinden bahsetmeyin, o çeşit bir vaatte bulunmayın onlara.

Vuslat ümidiyle rahata kavuşan, karar eden bir aşık, belki de bulunur;
Fakat bu ümitle karar edemem ben, bana ümit vermeye girişmeyin siz.

Şarap ortada, sevgili sarhoş, bense âşığım;
Artık bahanelerle avunamam, bahaneler icat etmeyin bana.

Şarap ateştir, biz de ateşten doğmuşuz;
Halden anlar arkadaşsanız şaraptan başka bir şey sunmayın bize.

Melhem (Yaraya konan ilaç), bu çeşit gaziler içindir;
Yarası olmayana ilaç vermeyin.

Mademki Tebriz’in övündüğü Şemseddin geldi, iki dünyayı da onunla buluşmadan başka bir şeye feda etmeyin, iki âlemi de ona bağışlayın ancak.

Cana perde kesilir candan kopup gelen söz.
İnciyi (Değeri ve şekli değişmeyen mücevher söz), deniz kıyısını göstermez denizden olan sis.
                             *
Neler öğrendik;
1.    Tertemiz dostun Tanrı şarabın başka bir şey verilmemesi gerektiğini öğrendik.
2.    Allah yoluna düşmüş kimselere toplumun değerlerini yüklemeye kalkışmanın yanlış olduğunu öğrendik.
3.    Sevgiliye buluşma ümidinin heyecanının daima olması gerektiğini öğrendik.
4.    Şemsi Tebrizi Hazretlerine âşık olarak onunla buluşmak istemekten için fedakârlıkta bulunmamız gerektiğini öğrendik.
5.    Sözler, anlatımlar ne kadar değerli ve değişmez olsa da hakikati tamamen gösterip yaşatmadığını öğrendik.
                              *                                      
İşte böyle yaren;
Sözlerin yasayacağımız, ulaşacağımız bir çok hedefe engel olabileceğini, çok kıymetli sözün bile manevi âlemin görülmesine engel olacağını Hazreti Mevlana’dan öğrendik, anladık.
                              *

RAVLİ

Popüler Yayınlar