(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
1220-
Akıl, işin sonunu görmeye başladı mı aşktan bir sestir, gelir;
Ne
olursa olsun geç (Aklın ulaştığı sonuca takılı kalma).
Kutlu
canlara (Mevlevilere) benden selam söyleyin;
Bizden
önce gelip geçmiş âşıklara haber iletin benden.
Vuslat
(Sevgiliyle buluşma) günü şimşek gibiyim,
ayrılık gecesindeyse buluta dönerim (Sarhoş bir halde
olurum);
Şu
iki karmakarışık halden hangisindensin, söyle bakalım.
O (Tebrizli Tanrı Şems’inin) güneşin huzurundayken Ay’ın,
mumun, yıldızın, göğün adını anarsanız Tanrı düşman olsun size.
Aşkının
mutfağını bırakır da ham çanaklarla ihsan sofrasına (Olgunluğa
ulaşmamış kişilerden bir şeyler öğrenmeye) giderseniz çanağız boş
kalsın, yok-yoksul kesilin (Başka insanlara muhtaç olun).
Nerden
ateş alıp getireceksiniz (Kendimizi aydınlatacak,
ısıtacak alevi), size haber vereyim;
Salına-salına
bir güzelce yürüyüp giden padişahlar padişahının atının nalından çıkan
şimşekten ateş alın (Yüce kişinin vasıtasından yani
sözlerinden örnek alıp kendimizi tutuşturmalıyız).
Fakat
amanın, sakının, çekinin, pek sert bir attır o (Kişiyi
kendi kendine özeleştiriye soktuğu için çok kişiye sert gelir), gemine
yapışsanız bile ne eğer kor, ne gem (Sendeki kötü
huyları, düşünceleri canının acımasına bakmadan) parçalar.
Oraya
ölüyü götürseniz can bulur, dirilir (Güçlü, zinde bir
hale gelir);
Haramı
götürseniz o da helal olur, arınır (Temizlenir).
Aşkı,
canın ayağından binlerce bağı çözüp attı;
İki
elimi tuttu da o durağa, o tapıya götürün beni.
Bu
gazelleri aşk levhinden (Tanrının kaderleri yazdığı
levhadan) yazdım, bu kuldan alın da Tebriz’in övündüğü Şems’e götürün.
*
Neler
öğrendik;
1.
Aklın sonucu bir
seviyeye kadar sonuçları görüp anlayabileceğini, derviş kişinin bu akıl
durağında kalmaması aşk yoluna devam etmesi gerektiğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin sözlerinin kişiyi ya şimşek gibi hareket ettiren olması veya
sarhoş bir hale getirmesi yani iyice tesir etmesi gerektiğini, bu haller kişide
oluşmuyorsa merakını gidermeden öteye bir fayda sağlayamayacağını öğrendik.
3.
İnsanların
hazırlanmış bir mum kalıbı gibi olduğunu, kişinin aydınlık vermesi için yanması
gerektiğini, fitilinin ateşlenmesinin de yüce Allah dostlarından olması
gerektiğini öğrendik.
4.
Allah dostlarının
yanına giden ölü gibi olanın dirilip güç kuvvet kazanacağını, suçluluk duygusu
içinde gidenin de ruh doktorunun yaptığını yapıp rahatlayacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah’a
ve Allah dostlarına tutkulu bir biçimde sevmenin ve saygı göstermenin bizi
hareketsiz bırakan binlerce bağlayan bağlardan kurtarıp bizi özgür bıraktığını,
doğru yolda ilerleyebilmemizi sağladığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ