(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
1200-
Dost, bilmiyorsanız bilin ki can Kâbe’sidir, ne yana giderseniz gidin, nerde
olursanız olun, mutlaka ona dönün, ona yüz tutun.
Siz
bedenseniz âleme can odur;
Yok,
cansanız bütün canların canı odur.
Bu
gece kimdir feda olacak diye bir ses geldi de canım, yerinden sıçradı, veresiye
değil, peşin olarak alın beni diye haykırdı.
Aşk
yüzüme binlerce nükteler (İnce anlamlı, düşündürücü ve
şakalı sözler) yazdı;
Âşıksanız
gönlümün halini görün de okuyun.
Ne
kadehtir her an âşıklara sunulup duran kadeh;
Erseniz
siz de bu çeşit kadehi alın, çekin (Şarabı).
Usandınızsa,
canınız sıkıldıysa aşk, bağdır-bahçedir, seyirdir-seyrandır;
Yoruldu
da yolda kaldıysanız onun sevgisi, Arap atıdır.
Balıkların
suyu da denizdir, ekmeği de;
Balıksanız
ne diye ekmeğin dudağına âşıksınız (Ekmeğin hep
dudağında olmasını istersin)?
Mihnetlerle
(Sıkıntılarla), eziyetlerle dopdolu bir kırba (Su torbası) var, adı beden.
Atın
taşı, kırın o kırbayı da tamamıyla kurtulun gitsin.
Tebrizli
Şems için sanki kafese kapanmış bir kuşum ben;
Düşmanlık
edin de kırın, parçalayın kafesimi benim.
Binlerce
kutlu can, yüzüne feda olsun, senin;
Dünyada
senin gibi güzeli ne bir kimsecik görmüştür, ne de senin gibi güzel, analardan
doğmuştur.
*
Neler
öğrendik;
1.
Şemsi Tebrizi
Hazretlerine gidiş veya ne yapacağımızı şaşırdığımız zaman ona yönümüzü
döndürmemiz onun sözlerine göre yol almamız, onun yardımını istememiz ve
beklememiz gerektiğini öğrendik.
2.
Bedenimizi çok
önemsersek güzelliklerden, güzel insanlardan mahrum olacağımızı öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Güzel
insan önderimiz, yolumuzun kılavuzu olduktan sonra uzun ve hızla doğru yoldan
istediğimize ulaşabileceğimizi öğrendik, anladık.
*
RAVLİ