(Mevlana Hazretleri Şems Hazretleri ile ilişkisini anlatıyor)
1070-
Tebriz’e doğuların-batıların övündüğü Şemseddin’imize haber götür.
Belki
seni o över.
Sen
beni istemesen de gönlüm bırakmaz seni;
Tanrı
dilerse sen de barışırsın, uzlaşırsın benimle.
Binlerce
âşığın var, hepsi de canla-gönülle üstüne titriyor;
Bakalım
tali’(Talih) kimin yüzüne gülecek, kutluluk kime
nasip olacak, içimizden hangimiz sana ulaşma devletini bulacak.
Yoksul
bir âşığın, senin aşkına tutulması şaşılacak bir şey;
Padişahların
bile gıpta ettikleri bir şeyi bir yoksul, nasıl umabilir?
Fakat
ölünün Tanrı’dan can istemesine şaşma;
Susuzun
gönlünü suya vermesine şaşırma.
Gözünün
nurunu aramasına şaşma körün, gurbet gözyaşları dökmesinden şaşırma tutsağın.
O
kadar dua ettim ki varlığım dua kesildi gitti;
Yüzümü
her gören, duayı hatırlıyor.
Selam
verdim, saygı gösterdim, bana nasılsın dedi.
Kimyanın
yakıp yandırmadığı, eritip altın etmediği bakırın hali nasıl olabilir ki?
Resim
nasıl olabilir?
Ressamın
fikrine uygun olur ancak;
Fakat
dost eliyle sıkılmayan üzümün hali nasıl olur?
(Kendi kendine çürür gider)
Eşek
kafalı (Düşüncesiz, kaba) biri, bahçeye kızdı da
başını aldı, çıktı-gitti;
Zaten
yüzü çirkindi, huy kötülüğüyle büsbütün çirkinleşti.
*
Neler
öğrendik;
1.
Tanrı’nın dilemesi
ile Mevlana Hazretlerini seveceğimizi, barışacağımızı,, uzlaşacağımızı
öğrendik.
2.
Allah dostlarını
sevmenin, yakın olmanın bir şans olduğunu öğrendik.
3.
Kendini yalnızca
Allah’a muhtaç olarak gören birinin Allah dostlarını tutkuyla sevip âşık
olacağını, âşık olarak sevgiyle bağlanıp dostluğunu şartlar ne olursa olsun
devam ettireceğini, ona hizmet edeceğini öğrendik.
4.
Allah dostlarının
çok dua etmesiyle yüzlerinde nur oluştuğunu, Allah dostunu gören kişinin de bu
nurdan yararlanmak için dua istediğini öğrendik.
5.
Kendi kendimize
uygunluk saylamayacağımızı, dost eliyle düzeltmelerimizin yapılması,
eksikliklerimizin tamamlanması, neyi ne zaman, ne kadar yapmamız gereken
ölçüleri öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Kaba
ve düşüncesiz kişilerin Allah dostlarının söz ve davranışlarına kızarak daha
doğrusu bahane ederek güzellik kazandıran ortamdan gittiklerini,
Çirkin
huylarına devam edip kötü huylarını düzeltmek zahmetinden kaçtıklarını,
Böylece
hoş olmayan, yakışık almayan söz ve davranışlarda bulunarak, karanlık ve
yalanlarla dolu, gizlice yapılan kötü işlerle ve gizli oyunlarla şüpheli biri
olacaklarını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ