40-
O boşluk âleminin gönlü, sevgilisiyle öylesine doludur ki ağacı bile sevgiliye
şükretmek için baştanbaşa dil kesilir.
Ağaçlar,
yerden baş çıkardılar mı onlara ses gelir, gizlediğiniz ne varsa bir gün açığa
çıkacak denir onlara.
Reyhan,
katmerli güle inat olsun diye yüzünü açar;
Katmerli
gül de, hele der, sınanma çağı gelsin, gösteririm sana.
Tohumlar
yer dibinden çıkarlar, yücelmeye başlarlar;
İnayete
(Allah’ın iyiliğine, yardıma) ulaşan, yücelere
çıkmaya merdiven bulur elbet.
Şu
canlar yiyen, kanlar emen yeryüzüne bak, hem tohumu yer, hem besler, geliştirir
onu, ne tuhaf, şu aç kurt, sürüye çobanlık eder durur.
Bütün
kurtlar çoban kesilmiş, bütün hırsızlar bekçi olmuş;
Zaten
Tanrı bekçi olduktan sonra hırsız, âşıkların nesini alıp götürebilir ki?
Acele
etme, bahçeye sofra kuruldu, keremler edildi (Büyüklüğün
gereği yapıldı da) de yeşerdi o sofra, fakat bir ancağız otur, bekle,
şimdicek yemek vakti gelir, çağırırlar seni.
Diken
yarası yüzünden gül bahçesindeki arkadaşlardan kaçma, silah kullanan arkadaş,
kervana yardım eder.
Sus
a gönül, gerçekten de dileyen, isteyen kişi susar;
İsteyenlerin
gerçekten de istekli olduğunu sunmaları anlatır.
Siz
güneş’siniz, Ay’sınız;
Sizdendir
duyuş, görüş.
Gönül
size bakmada, görüş sizinle arınmada (Temizlenmede, saf
hale gelmede), aydınlanmada.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Allah’ın sanatını duyuş ve görüş sahiplerinin
anlayıp hayran olacaklarını, bu boşluk âlemine ulaşmak için duyuş ve
görüşlerini yönlendireceklerini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
İsteyen ve dileyen kişi olmamız gerektiğini,
konuşmadan duyuşumuzu ve görüşümüzü zenginleştirecek olanaklarla dolu
olduğumuzu Hazreti Mevlana’nın dilinden, gönlünden bu sözlerini okuyarak
işittik ve görüş sahibi olarak öğrendik ve inandık.
*
RAVLİ