19 Ekim 2016 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 220 İNCİ BEYİT

(Hazreti Mevlana Tanrı Şems’ini anlatıyor)
220-  Can, bir coştu da zincirlerini kopardı, zincirlerden boşandı mı Zün-nun (ı-Mısri sufilerin ileri gelenlerindendir Melâmet neşesine (Kınamakla neşesi kaçmayan kişiliğe) sahip zattır.) da kim oluyor, Mecnun da kim?
Leyli (Yatılı öğrenci) de kim oluyor, Leyla da kim?

İlahi bayraklar, dağ ardından belirdi;
Ne sultan bu, ne hakan;
Ne çeşit vali, ne büyük er.

Canlar, ne elde ettiler ki Dünyayı arkalarına attılar;
Bu bir tesellidir, bir avunma diyenin vur boynunu.

Sınıkları (Kırıkları-çıkıkları) onaran Tanrı, Dünyayı vasıtasız (Araç olmadan) besledi, geliştirdi;
Ne can sesi bu, ne sır sesi, ne de güzel hoş geldiniz, Safâlar getirdiniz âvâzı (Yüksek sesle söylenişi

İster yeryüzünün parçası ol, ister Rûhul Emin (Cebrail), şu hali gördün mü, ululuğu daimi olsun, ululandıkça ululandın de.

Gökler olmasa, yer yok olup gitse gene bir korku yok sana;
Bağırıp çağırma, gürültü etme.

Ağır davran, ağır ol;
Ne coş, ne kendini satmaya kalk;
Kendinden geçmiş şarapsın sen, bir an olsun, süzül, tortun kalmasın.

Sen bezcisin, bez yıkayıcısın;
Üzümsün sen, üzüm sıkıcı;
Süz, sık, fakat elini bulaştırma (Kirlenmemeye bak).

Sus, sus şu olur-olmaz, şu külhani-hoyrat (Kaba, kırıcı, hırpalayıcı, serseri, argo konuşan) kişilerin topluluğunda; 
Kula (Allah’a ve Allah’ın sevdiği dostlarını severek sevgiyle bağlan, dostluğuna devam eden ve bu yolda ücretsiz hizmet eden kişinin sözlerini), Tanrı’ya ait sözleri, apaçık söyleme, söyleme apaçık.

Düşünme, kaygılanma;
Düşünceye kaygıya dalış (Kötü bir şey olacakmış düşüncesiyle ortaya çıkan ve sebebi bilinmeyen gerginlik duygusuna kapılmak) gazyağıdır adeta, her taze kökü yakar, yandırır.                                                                                       
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin herkesin göremediği fakat herkesin algıladığı yaptırım gücünün, kuvvetinin, heybetinin olduğunu, yüzüne bakanların korku ve saygınlık karışımı çekindiklerini öğrendik.
2.    Düşünme ve kaygıya dalış yerine Allah ve Allah dostlarının aşklarına dalış yapmamızın doğru dalış yolu olduğunu öğrendik.
                               *
İşte böyle yaren;
Allah dostu olmayana Allah ve Allah dostlarının sözlerinin söylenmemesi gerektiğini, bunun yasak olduğunu, sır niteliğinde olan bu sözlerin uygun olmayanlara söylenmemesi gerektiğini öğrendik, anladık.

Hazreti Mevlana bizim yararlandığımız yasaklanan sözleri işi sarhoşluğa vererek bize remz dediğimiz herkesin kolayca anlayamayacağı bir dille veya kavramlar üzerinden anlatmaktadır.

Yeni katılan yarenler;
Mevlana Hazretleri yine anlatımında Müslüman olmayanın, kendini öz eleştiriye sokamayanların, temizlenme yolunu ve yöntemini uygulamadan önceki kirli bilgilerine kendi bilgisini katmaya çalışanların bu öğretiden fayda saylayamayacaklarını açıkça belirtmiştir.

Mevlana Hazretlerinin adının saygınlığından kolayca yaralanmak isteyenler Mevlana Hazretlerinden ve onun aydın sözlerinden kendisine yaklaşanlara bahsedip değerli hale gelmek benliklerini güçlendirmek isterler.

Hazreti Mevlana bize başkasına anlatalım diye veya başka bir maksatla bir şey öğretmiyor ki, kendimizin öğrenip uygulayarak yararlanmamızı istiyor ve bekliyor, ancak böyle kişilere yardım ediyor, böyle olanların yollarını aydınlatıyor.

Mevleviler müşteri aramazlar.
Mevleviler Allah’a ulaşmış da dönmüş kişilerin kılavuzluğunda yine Allah’a doğru Allah dostlarıyla birlikte yolculuk ederler.

Mevlevilerde üstlük, altlık yoktur, ne vardır?
Ulaşanlar, önde gidenler, beraber yolculuk edenler, arkadan gelenler vardır.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar