(Hazreti Mevlana Tanrı’nın huyunu anlatıyor)
200- Güneş;
Bir
tek zerreyle ne diye görüşür, danışır?
Sen
öldür, sen dirilt, ne yapmak gerekse a dostum, sen yap.
Nasıl
bir şarap sundun gönle ki sağa-sola yalpalayıp gitmede;
Bazı-bazı
da ne sağa gidiyor, ne sola, ne kokudan haberi var, ne eminlikten.
Bizdeki
bu aşk, ne aşk, ne aşk Tanrım?
Ne
eşsiz, ne öz, ne güzel bu aşk, Tanrım?
İçinde
çark-urup döndüğümüz âbıhayattan geliyor bu aşk;
Ne
el çırpmadan geliyor, ne ney sesinden, ne de teflerden Tanrım.
İyiden
iyiye anlaşıldı ki o padişah bu tahtta gizli;
Çünkü
şekerler damlatmanın bütün sebepleri hazırlanmış Tanrım.
Kimin
aklına-fikrine, kimin gönlüne-hatırına o sevgilinin hayali düştüyse o
akıl-fikir, o hatır-gönül, ne de özden özdür, ne de eşsiz –örneksizdir, ne de
görüş-biliş sahibidir Tanrım.
Beden,
kâr-ziyan derdinden feryada geldiyse o feryat da senin üflemendendir, zurnanın
kendiliğinden çıkardığı sesten değil Tanrım.
Beden
kamışını sen delik-deşik ettin, senin elin açtı şu delikleri, bu yüzden
gece-gündüz şu feryada düşmüş, şu kavgaya girmiş a Tanrım.
Çaresiz
zavallı ney, perdenin yolu nerde;
Ne
bilsin;
Gören
de neyzenin soluğudur, bilen de Tanrım.
Bağda
da, gül bahçesinde de sarhoşların yüceliği yüzünden ne ışık var, ne coşkunluk,
ne sevda Tanrım.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Allah’ın insana
küçüklüğüne rağmen çok değer ve güç yüklediğini öğrendik.
2.
Allah’ın bize en
yakın dost olduğunu, bize ne yaparsa yapsın iyiliğimiz ve faydamız için
olduğunu öğrendik.
3.
Allah’ın aşkı
isteyenleri ve aşkı bilenleri kendine dost edindiğini, kendi dostlarıyla
tanıştırıp bir araya getirdiğini öğrendik.
4.
Allah’ın bize çok
yakın olduğunu, kendisini seven ve bağlananların işlerini yaptığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Her işi Allah’ın yaptığını, güzel işlerin şerefini
güzel insanlara verdiğini, çirkin işlerin aşağılığını da şerefsiz insanlara
verdiğini Hazreti Mevlana’dan öğrendik, anladık.
*
RAVLİ