17 Ekim 2016 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 190 İNCİ BEYİT

(Hazreti Mevlana Şems Hazretlerini anlatıyor)
190-  Güzelim, ayağını bastığın toprağı borç olarak ver bana sürme diye, çünkü sen Güneş’sin, gözlerim kamaştı, o toprağı gözlerime çekeyim de aydınlansın şu gözler.

Şu dünyadaki güzellerin hepsi de buluttur, sen Ay’sın;
Şu dünya padişahlarının hepsi de ayaktır, sen başsın.

Hayalin belirdi de yeni Ay karardı, hayaline dedi ki:
“ Bu kadar aydınsın, bu kadar parlaksın, fakat şaşılacak ne var bunda;
O kaynaktan su içiyorsun sen”

Sevgili, senin otağınım ben, kurarsın, söker-yıkarsın.
Elinde bir kalemim ben, yonarsın, kırarsın.

Bayrak başlığıyım ben, gâh baş aşağı edersin beni, gâh dağın başına çıkarsın, oraya dikersin beni.

Havadaki o zerreyim ben ki pencereden vuran ışığın içindeyim, pencereye doğru onun için giderim ki pencerenin üstünde sen varsın.

Hele-hele, zerre deme bana, bir dünya say beni, sen Güneş’sin, sen olmasan iki âlem (Madde-mana) de nerden ışıklanır, nerden aydın olur?

Hepimiz de deriden ibaretsiz amma gene de sen öz gör, iç say bizi;
Fakat özler de, içler de tamamıyla kurudur, sen onlara bir yağ bağışlamazsan.

Padişah olsam da sensiz bulunsam varlığım ne de yalan, ne de yalan.
Toprak olsam da seninle bulunsam o varlık, ne de lâtiftir, ne de lâtif.

Sana feryat ediyorum, sen, ben seni uzaklaştırdım kendimden, bakayım a zerre, şu havada ne yapacaksın diyorsun.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Hakikati olduğu gibi görmek için görüş sahibi olan kişinin usul ve tekniğini kendisinden öğrenip uygulamak gerektiğini öğrendik.
2.    Allahtan aracısız bilgi alandan yani ledün ilminden yararlanandan, yani bu kaynaktan renksiz, kokusuz, tatsız, buhar, bulut, buz olabilen akıcı madde ile beslenenden kişiden beslenmememiz gerektiğini öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin bizi yetiştirmek için şekilden şekle sokabileceğini öğrendik.
                               *
İşte böyle yaren;
Herkesin dış görünüşte aynı olduğuna kanarız inanırız, fakat özü, içi görmeye başladığımız zaman insanların çok farklı olduğunu görüp anlayabileceğimizi öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar