130-
Bağlar, bahçeler yeşil elbiseler giyince damlardan gelen sesleri duy;
Esenlikler
(Sağlık, afiyet, sıhhat) size.
Fidanlar,
reyhanların, lalelerin yüzünden gülmeye başlayınca kuşların feryatlarını dinle;
Esenlikler
size.
Sarhoşlukla
söze başladım mı gam bile hasedinden (Kıskançlığından)
kaçar, görünmez olur;
Böyle
olmasaydı zaten, esenlikler size demezdim.
Dudağın
kimden, söz kimden geliyor?
Ol
emrini veren padişahlar padişahından;
Sen
de ona yüz çevir (Yüzünü dön) de esenlikler size
de.
Ey
Şemseddin, hele gel de hay-huylarımızı duy;
Candan,
gönülden arılıkla, esenlikler size dememizi işit.
Hele
davran(Harekete geç), çağın geldi, vefa davulunu çal (Sevgiyle
bağlanıp sevgiyi dostluğu devam ettirenlere haber ver).
Erguvan
çiçeklerin açıldı.
Erguvan
renkli şarabı sun.
Bahçendeki
şeker gibi üzümün cibrasını (Olgunlaşmışlarını)
sıkalım;
Ter-ü
taze (Çok taze)ağacından meyveler saçalım.
Canı,
aklı, lütuf (İyilik), kerem sofrandan (Büyüklüğün gereği olan ikramlarından, bağışlarından)
sürme (Uzaklaştırma);
Bir
iki sinek, sofrandan ne yiyebilir, onların yemeleriyle sofrandan ne eksilir?
Bütün
ummanların (Denizlerin) umusu, harmanından bir
parçadır ancak;
Senin
cihanına nispetle iki âlem de iki köyceğizden (Küçük
köyden) ibaret.
Güneş,
bütün gün ışık kılıcını vursa gene de senin kılıcının korkusundan erir,
zerreden de daha küçük bir hale gelir, daha görünmez olur.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Yaşadığımız yerlerin ilkbaharla beraber
değiştiğini, güzelleştiğini sonra da olgun meyveler verdiğini izleyip, gözleyip
bizim de değişmemiz, olgunlaşmamız, başkalarına fayda verecek duruma gelmemiz
gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Tek başımıza değişimi gerçekleştiremeyeceğimizi, bize
yardımcı olacak, kılavuzluk edecek Allah dostlarından yardım alarak
değişmemizin, gelişmemizin, faydalı olmamızın gerektiğini Allah’ın sanatına
bakarak hareketlenmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ