17 Eylül 2016 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 0 İNCİ BEYİT


Ne olurdu a yiğit (Güçlü yürekli, gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen), sen de benim gibi âşık olsaydın.
Bütün gününü o çılgınlıkla, bütün geceni ağlayışla geçirseydin.

İki gözünden bir an bile hayali gitmeseydi sevgilinin;
İki göze de iki yüz nur erişir o yüzden, yüzlerce nura kavuşur gözler o ışıktan.

Ne olurdu eşlerden-dostlardan kesilseydin.
İki dünyada (Madde-mana- Görünen-görünmeyen) da el yusaydın (Mutluluğu bulmak için beni bağlayanlardan kurtuldum) da kendimden bile sıyrıldım, çıktım (Benliğimin tesiri kalmayacak şekilde kendimi düşünmez hale geldim), sana bir uğurdan (İnsana iyilik getirdiğine inanılan kişiye) teslim oldum deseydin.

Şu halkla konuşursam, şunlarla kaynaşmaya çalışırsam suyum sanki onlarsa yağ (Halk yağ misali suyun üstüne çıkıyor, kendini haklı gösteriyor);
Dış yüzden beraberim, bir aradayım onlarla fakat iç yüzden ayrıyım onlardan.

Heveslerden (Gelip geçici, isteklerden) geçseydin, deli-divane olsaydın, bağlansaydın;
Fakat mizacın karılmasından (Fizyolojik yapının değişmesinden meydana gelen kişilik değişmesi ile olan hastalanmandan değil), kanın oynamasından meydana gelen (Tansiyon oluşturduğu delilik), hekim tarafından ilaçlarla tedavi edilen delilik değil.

Hekimler bir an şu derdi tatsalardı bağlarından boşanırlardı, kitaplarını yırtarlardı.

Hele şunların hepsinden bir geç de şeker (Ağız tadı veren çok değerli şeyleri barındıran kaynak) madenini ara, iste;
Bul o şeker madenini de sütün fasulyenin içinde eriyip mahvoluşu gibi sen de o şekere gark (Onun gibi) ol, eri, geç kendinden.

Aç kapıyı, gir içeriye;
Çünkü vefa kaynağısın (Sevgi ve dostluk bağlılığının çıktığı yer) sen, sarhoş gözlerinin hakkı için bu böyle;
Haramdır (Yasaktır), haram (Yasak) olsun sensiz yaşamak bize.

Sözüm boğum-boğum düğümlenip bağlanıyor, bir kerecik olsun, aç saçlarını.
And olsun güneşe, and olsun kuşluk çağına ki aşk, sevgi, öldürdü beni.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                             ***
Neler öğrendik;
1.    Cesur olan kişinin Mevlana Hazretlerinin söylediği işleri yapmaya çalıştığını öğrendik.
2.    Allah dostunu sevip bağlanmamız, sevgilimiz gibi onun nazıyla ilgilenmemiz, her şartta bu sevgi ve bağlılığı devam ettirmemiz gerektiğini, ulaşamadığımız, göremediğimiz zamanda da ağlayıp yalvarışla sevgiliyi istememiz gerektiğini öğrendik.
3.    Dış yönden halkla beraber olmamız, iç yönümüzle halktan ayrılmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Bize ağız tadımızı saylayacak Allah dostunu aramamız, bulmamız, onun izni ile içeri girmemiz gerektiğini öğrendik.
5.    Mevlana Hazretleri nasıl Şems’i Tebrizi’yi arıyorsa bizim de onun gibi Allah dostlarını aramamız gerektiğini öğrendik.
                               *
İşte böyle yaren;
Bir hastalığımızın olması yani aşk delisi-divanesi olmamız gerektiğini, diğer tüm hastalıklardan uzak kalacağımızı Mevlana Hazretlerin öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar