4050.(
Mevlana Hazretleri Allah dostu Şems Hazretlerini
anlatıyor)
A
canın canına can olan, bir gün açtın da o örttüğün perdeyi çektin mi a benim
canım.
Kararları
kalmayan gönüller, görürler-anlarlar, ayrılığa,
yalvarmayı, özlemeyi neden vermişsin.
Sus
da sözleri o can söylesin artık, ortaya çıkardığın oyunbazlık, ne de uzunmuş,
ne de bitmez-tükenmezmiş
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
**
Neler
öğrendik;
1.
Ayrılığın,
yalvarmanın, özlemenin gönülde görüp anlamak gerektiğini öğrendik.
2.
Sevgili gibi
özenle sevdiğimiz kişinin yüzünü bizden kaçırması ile oluşan ruhsal çalkantının
gönlümüzde görme ve anlama oluşturduğunu öğrendik.
3.
Sevgili olanın
oyuncu olduğunu, bitmez-tükenmez oyunlarla kendine uygun biri olmamızı
sağladığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah’a şükürler olsun ki DİVAN-I KEBİR’in ikinci
cildini de dünyanın neresinde olursanız olun, hangi zamanda olursanız olun size
yaklaştırma ve yararlanma imkânı sundum.
Görüp anlayanlardan, düşünüp anlayanlardan, duyup
anlayanlardan farklı olarak severek, âşık olarak anlamayı öğreten, doğru güzel
insanı arayıp bulduran, Allah dostlarını sevip âşık olmayı öğreten bu öğretiyi
inşallah anlamaya başlamışsınızdır.
Dünya hayatının bir yansıma olduğunu her insan
anlayamaz.
Yansımanın esas gerçeğe ulaşmak: Allah’ı aramakla
izlenen aşk yolundan olursa yansımanın şaşkınlığından kurtularak hakikate
ulaşabildiğimizi öğrendik, anladık.
Hakikate ulaşmak için kişinin Mevlevilik yolunu
izlemesi, bu yoldan merakını giderdikten sonra da ayrılmaması gerektiğini,
çünkü Allah izin vermedikçe aklımızın doğru olanı görmeyeceğini, ansal körlükte
olarak gerçeklerle yüz yüze gelmeden yaşamaya devam edeceğimizi öğrendik,
anladık.
Aklımız, fikrimiz, düşüncemiz, yargılarımız,
seçeneklerimiz, tercihlerimiz doğru olanı görmeden, doğru olanı yapmadan asla
sakinleşmediğini, doğru olanı hep aradığını, doğru olanı bulamayanların şaşkın
ve kararsız bir dünya yaşamına kendilerini mahrum ettiklerini öğrendik,
anladık.
Mevlana Hazretleri ve dostları bize gerçekliği,
gerçekle yüzleşmeyi, gerçeği kabul etmeyi ve gerçek olanı yapmayı, gerçekle
ebedi mutluluğa ulaşılabileceğini, ince ve çok zarif bu teknikle beynimizde
olan kimyayı değiştirerek Allah’ın tertemiz verdiği ama bizim kaybettiğimiz
kişiliği tekrar kazanmamıza yardımcı olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ