9 Eylül 2016 Cuma

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 4050 İNCİ BEYİT

4050.( Mevlana Hazretleri Allah dostu Şems Hazretlerini anlatıyor)
A canın canına can olan, bir gün açtın da o örttüğün perdeyi çektin mi a benim canım.

Kararları kalmayan gönüller, görürler-anlarlar, ayrılığa, yalvarmayı, özlemeyi neden vermişsin.

Sus da sözleri o can söylesin artık, ortaya çıkardığın oyunbazlık, ne de uzunmuş, ne de bitmez-tükenmezmiş
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             **
Neler öğrendik;
1.    Ayrılığın, yalvarmanın, özlemenin gönülde görüp anlamak gerektiğini öğrendik.
2.    Sevgili gibi özenle sevdiğimiz kişinin yüzünü bizden kaçırması ile oluşan ruhsal çalkantının gönlümüzde görme ve anlama oluşturduğunu öğrendik.
3.    Sevgili olanın oyuncu olduğunu, bitmez-tükenmez oyunlarla kendine uygun biri olmamızı sağladığını öğrendik.
                               *                             
İşte böyle yaren;
Allah’a şükürler olsun ki DİVAN-I KEBİR’in ikinci cildini de dünyanın neresinde olursanız olun, hangi zamanda olursanız olun size yaklaştırma ve yararlanma imkânı sundum.

Görüp anlayanlardan, düşünüp anlayanlardan, duyup anlayanlardan farklı olarak severek, âşık olarak anlamayı öğreten, doğru güzel insanı arayıp bulduran, Allah dostlarını sevip âşık olmayı öğreten bu öğretiyi inşallah anlamaya başlamışsınızdır.

Dünya hayatının bir yansıma olduğunu her insan anlayamaz.
Yansımanın esas gerçeğe ulaşmak: Allah’ı aramakla izlenen aşk yolundan olursa yansımanın şaşkınlığından kurtularak hakikate ulaşabildiğimizi öğrendik, anladık.

Hakikate ulaşmak için kişinin Mevlevilik yolunu izlemesi, bu yoldan merakını giderdikten sonra da ayrılmaması gerektiğini, çünkü Allah izin vermedikçe aklımızın doğru olanı görmeyeceğini, ansal körlükte olarak gerçeklerle yüz yüze gelmeden yaşamaya devam edeceğimizi öğrendik, anladık.

Aklımız, fikrimiz, düşüncemiz, yargılarımız, seçeneklerimiz, tercihlerimiz doğru olanı görmeden, doğru olanı yapmadan asla sakinleşmediğini, doğru olanı hep aradığını, doğru olanı bulamayanların şaşkın ve kararsız bir dünya yaşamına kendilerini mahrum ettiklerini öğrendik, anladık.

Mevlana Hazretleri ve dostları bize gerçekliği, gerçekle yüzleşmeyi, gerçeği kabul etmeyi ve gerçek olanı yapmayı, gerçekle ebedi mutluluğa ulaşılabileceğini, ince ve çok zarif bu teknikle beynimizde olan kimyayı değiştirerek Allah’ın tertemiz verdiği ama bizim kaybettiğimiz kişiliği tekrar kazanmamıza yardımcı olduğunu öğrendik, anladık.
                                *

RAVLİ

Popüler Yayınlar