3980.(
Mevlana Hazretleri Allah dostu Şems Hazretlerini
özleyişini anlatıyor)
Şekerler
içinde bir ev kuralı a gül, elbiseler yırttın, âşıksın.
A
yel (Rüzgâr), o ikiye ayrılmış, amberleşmiş
saçların misk gibi kokularına büründün, fakat ululanmaktan sakın.
A
sarhoş bakışlı güzel, mademki saki (İnsan ruhuna
Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan) sensin, sun (Bize Allah’ı anlat, onun nurundan ikram et).
Mademki
kadehi aldın eline (Tanrı şarabı elinde), bir an
bile susma.
Tebriz’in
övündüğü Şemseddin’e saçmak için kuyumcudan altınlar almışın, saç ey sapsarı
yüz.
Ey
o kıpkızıl şarap kadehini eline alan saki!
Ey
o terü-taze (Çok taze) güzelim gazeli tutturan
çalgıcı.
Ey
gökyüzüne ateş salan Zühre (Güzellik ve zarafet yıldızı),
Mirrih’e (Uğursuzluğu, kutsuzluğu öldürecek olana)
söyle nasıl bir hançer elde etmişsin.
A
ayrılığı kıyamet gününden de uzun süren, bu ne kıyamettir ki yeni baştan
koparmışsın sen?
A
gökyüzü, onunla sohbet edenlerin halkasını görmüşsün de sen de dönerken
yuvarlak, değirmi (Yuvarlak) bir şekil almışsın.
Aslan
yürekli filler bile sana ram (Boyun eğmiş)
olmuş;
Şu
birkaç sineği ne diye avucuna almışsın?
Aklını
başına devşir (Getir, derlen, toplan) a yoksul,
yoksulluktan şikâyet etme;
Çünkü
Sencer’in ülkesi gibi (Büyük) yüzlerce ülke elde
etmişsin.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
**
Neler
öğrendik;
1.
Âşıklığa ulaşanın
veya bulanın bu durumu kaybetmemesi için kendini ululamaktan kaçınması
gerektiğini öğrendik.
2.
İnsanı kendinden
geçiren Hak şarabının Şems Hazretlerinin elinde olduğunu öğrendik.
3.
Şems Hazretlerine
armağanlar vererek onun elindeki Hak şarabı bizlere ikram etmesini sağlamamız
gerektiğini öğrendik.
4.
Şems Hazretlerini
vereceği Hak şarabının bir damlasının bile insanı kutsuzluktan, uğursuzluktan
kurtaracağını öğrendik.
5.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerine yerini ve değerini hatırlatarak aşağı kişilerle
uğraşısına son vererek kendisine dönmesini arzu ettiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Bizlerin yoksul olmaktan şikayet etmememiz gerektiğini,
yoksulluğun aslında büyük imkanlara sahip olmak olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ