19 Ağustos 2016 Cuma

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 3840 İNCİ BEYİT

3840.( Mevlana Hazretleri yüce kişilerle beraber olmayı anlatıyor)
Tanrı, hac edilecek yere erişen âmândadır (Can ve malları güven altındadır) dedi;
A Hak tanımayan gökyüzü, sen de eminsin afetlerden.

Hepsi bahaneler;
Ne varsa aşktan ibaret;
Tanrı evidir aşk, sen de o evde konaklamışsın.

Bundan fazla söyleyemem, fakat and olsun Allah’a şu gönülde, söylenecek ne ince sözler var, yalnız söylemeye imkân (İzin) yok.

Keşke bir an olsun, kendini bilseydin, o güzelim yüzünden bir haberin olsaydı.

Binek hayvanları gibi toz-çamur içinde yatmış, uyumuşsun;
Ne olurdu, kendi güzellerin evlerindeki zevk-işret (Hoşa giden Allah şarabının içildiği, herkesin sarhoş olduğu) meclisine (Allah dostlarının bir araya geldiği yere kendini) çekseydin.

Kendi çevrende dolanmadasın, çünkü kendini görmede, kendini göstermedesin;
Hâlbuki sende bir define var, var amma benliğin gizlemiş onu.

Bedenden ibaret bulundukça candan haberin bile olmaz, fakat can olursan can mülküne girer, orada karar kılarsın.

Başkaları gibi iyiye-kötüye kapılıp durmadasın;
Buysan, oysan bununlasın, onunla.

Bir tek yemek olsaydın tek bir çeşit lezzetin olurdu;
Bir tek kazana girmiş olaydın, hep aynı tarzda kaynar-coşardın.

Tortulu nesne gibi eğer sen de bu kaynayışla sâf bir hale gelseydin arınanlar, sâf bir hale gelenler gibi göklere ağardın.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             **
Neler öğrendik;
1.    Allah’ın evine ulaşmak isteyen kişinin Allah’a âşık olması, aşk yolundan gitmesi, Allah’a âşık kişiyi kendisine rehber edinmesi gerektiğini öğrendik.
2.    Allah dostlarının bir araya geldiği yüksek makama ulaşmamız, Tanrı şarabından içmemiz gerektiğini öğrendik.
3.    Kendini gören yani malım, param, tanıdıklarım var diye kendini büyük ve merkezde sananın büyüklerin toplandığı yerin ancak çevresinde dolaşabileceğini öğrendik.
4.    Ben ve ben merkezli davrananların Allah’ın kendisine verdiği hazineleri göremediğini, benliğinin içe bakışını kör ettiğini, dışarıdan hazine sağlamaya çalıştıklarını öğrendik.
5.    Bedenine önem verenlerin canlarında ve canın özelliklerinden habersiz kalacaklarını öğrendik.
6.    Büyüklerle birlikte olanların, onlar gibi davrananların onlar gibi er–geç olacağını öğrendik.
                           *                             
İşte böyle yaren;
Biz kiminle isek, neyle uğraşıyorsak o kişiyiz, o uğraşı gıdamızdır.
Her canlının gıdası olduğunu, bokböceğinin boku iştahla yediğini, akbabanın yükseklerde gezse bile aşağıya inince leş yediğini, şahinin kendisinin avladığı taze avı yediğini öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar