2150. (Mevlana Hazretlerinin
Yücelerde toplanmış meclisteki Allah âşıklarının durumlarını anlatıyor)
Hepsi de sarhoş, fakat kadehsiz-şarapsız.
Deveye bak da “ Bakmazlar mı” ayetini oku, amma
manası o çeşit değil.
Can gözüyle inanana da bak, inanmayana da;
Yarabbi sesinden, yâ Hay (Her
şeyi bilen, her şeye gücü yeten) narasından başka hiçbir şeyleri yok.
Orada (Dünya yaşamında)
yelip yortuyorsun (Aceleyle telaşlı bir biçimde bir
şeyler yapmaya çalışıyorsun) ya, bu taraftan toksun (Doygun), bu yandan (Yücelerdeki
âlemleri bilmediğin için istemek ve ulaşmak için çaban yok) haberin yok
da ondan;
Yoksa oradan bir kaçsan, ayrılsan lütfundan (Allah’ın iyiliğinden), ihsandan (Bağışından) başka bir şey bulamazsın.
Yarabbi, gönül levhandan düşünce ebcedini( Matematiksel hesaplamayı) sil;
Yokluğa (Maddeden kurtulup
manaya kavuşup) ulaşanların mektebinde ne ebcet (Hesap) var ne hutti (Emir).
Ey Tebrizli Tanrı Şems’i, senin kutlulukla
bulunduğun yerde güneşinin ziyası (Işığı),
harareti (Sıcaklığı) yüzünden kış-güz korkusu
yoktur.
O Ay, her an gökyüzünde de, yeryüzünde de
parıl-parıl parlayıp durmuyor mu?
Zaten de o Aydan başka hiçbir şeycikleri yok;
Böyle mi, böyle değil mi?
Her yolda, her ormanda, düşünce ordusunun içinde,
her çevik, her yavaş kişiye karşı pusudan çıkıyor mu, çıkmıyor mu?
O kendinden kurtulan, o önünü-ardını gören, gelecek
günden emin olmuş mu, olmamış mı?
O güne boş vermiş mi, vermemiş mi?
Her adımda bir tuzak var, hem de şeker gibi, badem
gibi tatlı;
Emin candan başka bu tuzaktan aman bulmuş, var mı,
yok mu?
Yakın gül bahçesine ulaşmak istiyorsan zanna (Sanıya, sezgiye, vehime, şüpheye) pek güvenme;
Zan yüce olsa bile yakıyne (Sağlam
bilgiye) benzer mi, benzemez mi?
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
İnsanın bildiği
veya haberi olduğu şeyleri istediğini öğrendik.
2.
Sıradan bir kişinin
dünyada madde ilişkisi içinde olduğunu, madde dışı yaşamdan haberi olmadığını
öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerinin yücelerde yaşayan, maddeye hiç ihtiyaç duymayan Allah dostlarının
bir araya geldiği, içki içmeden yanı zevkten sarhoş olduğu topluluğu bize
tanıttığını, oraya bizim de gitmemizi istediğini öğrendik.
4.
Şems
Hazretlerinin yüce topluluğun içinde olduğunu, bulunduğu yerden bütün âlemi ve
bizi aydınlattığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Yüzeysel tanım yaparak, merakımızı giderek yücelikleri
ve burada yer tutmuş büyüklerimizi tanımamız, yakınlaşmamız gerektiğini
öğrendik, anladık.
Gerçekliğine hiç şüphe olmayan bilgiye, kişiye, yere
ulaşmamız, kendi gözümüzle görüp niteliklerini, özünü, aslını, esasını yani
içyüzünü anlayıp sahiplenmemiz ve içselleştirmemiz gerektiğini öğrendik,
anladık.
RAVLİ ZAN
yazarak bu zan konusunu incelemelisin.
*
RAVLİ