300- Her kılım bir aslan kesildi amma ölüm
iştiyakından (Özleminden) da bezdim artık;
Ben
unum, buğday değilim, nasıl oldu da değirmene geldim?
(Birtakım aşamalardan geçmiş birisiyim)
Değirmene
buğday gider, çünkü o, başaktan doğmuştur,
Hâlbuki
ben başağın oğlu değilim, Ay’ın (Karanlıklarda
kalanlara ışık veren Sultan-ül-Ulemanın) oğluyum, yerim ne diye değirmen
olsun?
Hayır,
hayır, Ay ışığı da pencereden değirmene vurur;
Vurur
amma oradan yine Ay’a gider, ekmekçi dükkânına değil.
(Her şey aslına döner)
Aklımla
eş olsaydım, söylenecek neler söylerdim;
Fakat
yeter, sus da havada esip giden yel, bu masalı (Olağan
üstü olayları) duymasın.
Canla
gönülle seviyorum seni (Şems Hazretlerini),
bundan başka suçum yok.
Safran
gibi sapsarı kesilen yüzümden ne diye yüz çeviriyorsun?
Ya
bu kanlar yutan gönlü hoş tut, lütfet (İyilik et)
yahut da Tanrı dilediği işler makamında sabretmeye bir kuvvet ver ona.
(Hac suresi 14, İbrahim suresi 4, Fatır suresi 8, Âl-i İmrân
suresi 47, Nahl suresi 93, A’lâ suresi 7)
Yürüye,
yürüye iki yol ağzına çattık (Ayrımına geldik);
Ya
sabretmek yahut nimetlere şükretmek.
Fakat
ben, senin yüzünün ışığı olmadıkça, bu iki yolu da göremem ki!
Sen
yüz döndürdün mü hiçbir arkta (Suyolunda) su
akmaz.
Kuşluk
güneşi olmadıkça nasıl olur da zerreler belirir (Görünür,
ortaya çıkan, belli olan olur).
Şarabın
olmadıkça güzellerin başları ne diye döner, nasıl sarhoş olurlar?
Sen
korumazsan şeytan, nasıl olur da “ Lâ havle” yle
kaçar?
İlacı
kendi elinle bir avuç helîle (Tohumları bağırsakları
çalıştırıp dışkının kolaylıkla atılmasını sağlayan olarak kullanılan bitki)
atmazsan ne hap, hap olur, ne de pişip yoğrulur.
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik.
1.
Mevlana
Hazretlerin halka aydınlık veren bir soydan geldiğini ve aynı yolda gittiğini
öğrendik.
2.
Her şeyi söze
çevirirsek; görünmeyen fakat etkilerinden anlayabildiklerimizden uzaklaştıracağından
susarak gözlem yapmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Yol ayrımında
yolu görmek için ışık gerektiğini, Şems Hazretlerinin yolu aydınlatan ışığı
olduğunu, bu ışıkla aydınlatılan ve görünen yoldan gidilmesinin doğru olacağını
öğrendik.
4.
Hayat yolunda yol
ayırımına gelince doğru tercimizin olacak ve gelecekleri telaş göstermeden
sabırla beklememiz yahut Allah’a şükrederek ve güvenerek kaderin işleyişine
göre yola devam etmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Şems
Hazretlerinin yanına şeytanın gelemediğini, sevenlerini sarhoşçasına kendinden
geçirdiğini, İnanç değirmenine güç verdiğini, ışığıyla en ufak parçaların
görünür olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ