Bad-ı hışm-ü had-ı şehvet
bad-ı âz
Bürd ora ki nebud ehl-i namâz
( Hazreti Mevlana, Mesnevi 1.inci cilt 3796 inci beyit açıklaması)
“ Hışım (Öfke, kızgınlık) rüzgârı, şehvet (Bir şeyde güçlü istek) rüzgârı, hırs (Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku) rüzgârı namaz ehli (Namaza alışmamış) olmayan kimseyi esip savurur.”
(Rüzgâr: Düşünmeden, araştırma yapmadan, çalışma ve hazırlık yapmadan,
planlama yapmadan, beklemedik bir zamanda herkesin zarar görmesine yol açacak,
sert tepkilerle karşılaşılan, sonunda büyük zarara uğranılacak durum)
Tarif ettiğim vasıfta bir
mana sultanı buldun mu, hemen bir an olsun onunla otur ki, şehvet, hırs, heva (İstek nefsin isteği, düşkünlük, gelip geçici olan heves, nefsin
zararlı ve günah olan arzuları.) ve heves (Gelip
geçici istek, nefsin hoşuna gitmek, gezmek, akıl ile olmayıp nefis ile olan
istek.) belasından kurtulasın.
Tanrı’nın o has kulunun
sağlam sığınağında emin kalasın.
Allah’ın o has adamının himmetiyle
(Allah indinde makbul ve mübarek bir kimsenin manevi
yardımı ile birisini koruması, yardım etmesi.) bu gibi belalardan
kurtulunca Allah’a şükret, kendini görme.
O gibi hallere müptela
olanlara acı.
Ben temizim, onlar pistirler
deme.
Çünkü iblis, Âdem’den kendini
yüce ve varlıkta gördüğü için iblis oldu.
***
Gülşen-i tevhid İbrahim
Şahidi
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkılap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
***
Neler öğrendik:
1.
Namaz kılmayı
seven, önemseyen, benimseyen, Tanrı huzuruna varmayı ve yüksek makamlara göre
kendini uygun hale getirmek için çalışan kişinin; namaz kılmakla kendini ani
gelişen tehlikelerden koruyacak korunaklı bir yerde güvende olacaklarını
öğrendik.
2.
Allah katından
gelen bir desteğe sahip ulu kişinin bizi uyandırdığını, tehlike ve tehditlere
karşı bizi Allah’ın izni ile koruduğunu öğrendik.
3.
Başımıza gelen
bir beladan, sıkıntıdan kurtulduğumuz zaman kendimizin başardığını düşünmemizin
yanlış bir yorum olacağını öğrendik.
4.
Tanrı erinin dua
bereketiyle başımızdan giden bela karşısında Allah’a şükretmemiz ve bu dua
sahibine hizmet ederek teşekkür etmemiz gerektiğini öğrendik.
5.
Kötü duruma
düşenleri kınamak, ayıplamak, aşağılamak yerine ben bu halde değilim diyerek
Allah’a şükretmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Ben diyen, ben merkezli
davranan, her şeyi kendi yetenek ve becerileriyle kazandığını zannedenler ilahi
âlemi tanımadıklarından ve bu işlerin nasıl olduğunu bilmediklerinden
korunaksız bir yerde kendilerini güvende sanırlar.
Kendini gören, kendini büyük
sana esen bir rüzgâr karşısında ne kadar çaresiz olduğunu zarar gördüğü zaman
anlar.
Deneme yanılma ile
anlayanların başına her şey gelir.
Akıllı kimseler sağlam kişiye
yaklaşırlar, sağlam görüşlü olanlardan bilgi alır yararlanırlar ve sağlam işler
yaparlar.
Sağlam iş yapan kişi başına
gelebilecek olayı önce düşüncesinde yaşar ve zarar görmeyecek, fayda görecek
şekilde seçenek ve davranışlar geliştirir.
Namaz sağlam iş, görüş,
düşünce ve eylemler için en büyük imkândır.
Namaz esnasında doğru
seçenekler Allah tarafından huzurda gönlüne konur ve gönlün de aklına öğretir.
Eğer ilahi bilgi ile ve
aklınla davranıyorsan, gönlüne sorar ve gönlünden aklına gelen öneriler ile
çalışıyorsan doğru yolu bulmuşsun demektir.
Eğer namazı kıldıktan sonra
gönlüne gelen, aklına düşen önerileri değerlendirmiyor da nefsinle
davranıyorsan o namazdan elde edilen dersi almıyorsun demektir.
Namazın nimetleri çoktur,
burada yalnız belalardan korunmak için Allah’a sığınmanın önemi arz edildi.
*
RAVLİ