Padişahın biri, yıldız
bilgisini iyi bilirdi.
Falan ayın feşman günü bir
belaya uğrayıp çaresiz kalacağını anladı. Taştan bir yer yaptırdı kendisine.
Mermerden sağlam bir bucak
yaptırıp birçok da muhafızlar, gözcüler tayin etti.
Eve girince baktı ki pencere
var, oradan aydınlık gelmede,
Kendi eliyle pencereyi ördü.
Sonunda o evde hapis kaldı.
Çıkacak bir yer yoktu.
Perişan bir hale düştü,
nihayet son nefesini verdi, ölüp gitti.
*
Her adımda biraz daha ileri
gitmek istersen önce isteğinden geçip varlığını terk etmen gerek.
Kendini ve âlemi ister terk
et, ister etme.
Ölüm gelince ister istemez
terk edeceksin.
Uyuyup dinlenme, yiyip içme
baki değildir ki.
Ölüm gelince ne yapacaksın
ya?
***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E. B.
YAY. 392
*
Bilgi: seni doğrular
üzerinden sevince götürmesi gerekir. Bilgi: Korkuyu, endişeyi, kuşkuyu, kontrol altına almak içindir.
Bilgi: Ne yaptığını bilecek
bilince sahip etmelidir.
Bilgi: Belirli bir yolda olan
için öğrenilmesi gerekenlerdir.
Tam öğrenemediğin, tam
düşünemediğin, tam kavrayamadığın, tam sonuçlarını tahmin edemediğin öğretiler
seni bilinmezlik içinde şaşırtır.
Senden beklenilmeyecek hatalara düşürür.
Gelişi güzel bilgilerin
doğruluğunu kontrol edeceğin bir ölçü oluşturmadan doğru kabul ediyorsan işte
kendini kör ettin, salak ettin, aptal ettin şaşkın ettin demektir.
Geleceği bilmek bilgisini
Allah insanlara vermemiştir.
Ne zaman öleceğini bilirsen
öğrendiğin andan itibaren çıldırmaya başlarsın.
Allah’ın sevgilim dediği
peygamberimizi bile öldürdüğüne göre, ölüm kötü bir şey olamaz.
Parası olan pazardan, imanı
olan ölümden korkmaz.
*
Bir şeyden istekli isen diğer
oluşumlardan, gelişmelerden kulağını tıkar, gözünü yumarsın. At gözlüğü takmış da derler.
Geniş ve doğru görüş sahibi
olmak istiyorsan varlıktan(vücudunun isteklerinden) vazgeçmelisin.
Ruhunun
isteklerine yönelmelisin.
‘’Ölmeden önce ölünüz’’
hükmü, yani şimdi kendini diriyken ölü say da ölüm sonrası yaşayacaklarını
sağken yaşa ki, gerçekten ölmeden önce, öldükten sonrası için, hazırlık yapmaya
zaman ve fırsat bul.
Yaren şunu iyi anla.
Milyarlarca yıl ruhumuz
ruhlar âleminde idi. Dünyaya gönderildik, ruhumuz vücudumuz içine verilerek
0-100 sene kalması takdir olundu. S
Sonra tekrar ruhlar âlemine gidecek.
Kıyamete
kadar bekleyecek. Hesap gününden sonra kıyamet kopacak.
Kıyametten sonra cehennem
hayatı, cehennemden sonra cennet hayatı,sonra Allah ile beraberlik.
Dünya hayatı çocukluk,
gençlik, okul iş bulma, evlilik derken ihtiyar olursun.
Bu yaşamda zamanı bol
bulamazsın.
Bu yazdıklarımı tek, tek
biliyorsun.
Şimdi bir araya getirirsek en
az kaldığımız yer dünya olduğu ortaya çıkıyor.
Ruhumuza biçilen milyarlarca
yıl ömre göre dünya ömrünün ne kadar kısa olduğunu anla.
Bize milyarlarca yıl olan
zaman Tanrı için bir andır.
Bunu anlayanlar bize her
açıdan söz ve hikâyeler anlatarak anlamamızı istiyorlar.
Yine de anlamadıysan pes.
*
RAVLİ