Kapıyı çalarlar, Taptuk
Ermenin eşi hışımla kapıyı açar ve “Ne istiyorsunuz?” diye sorar.
Dervişler Taptuk şeyhi
arıyoruz deyince eşi “ Onun çobanı mıyım kim bilir nerdedir?” diyerek hızla
kapıyı çarpar.
Dervişler ileride tarlada
çalışanları görürler ve en yaşlısına Taptuk şeyhi aradıklarını söylerler.
Taptuk Emre “Aradığınız benim
yardımcı olayım” der.
Dervişler soracaklarını sorar
tatmin edici cevaplar aldıktan sonra elini öperler ve biraz ileride tekrar
beklerler.
Şeyh Taptuk “Soracağının
başka bir şey mi kaldı” diye sorar.
Dervişlerden biri “ Şeyhim
seni sormaya gittiğimiz zaman hanımın bizi azarladı ve kapıyı yüzümüze çarptı,
ağrımıza gitti.
Sana diyelim mi demeyelim mi
diye düşünüyorduk “ dedi.
Bunun üzerine şeyh “ Siz
benim hatunla birkaç dakika karşılaştınız da bu hale düştünüz.
O benim 40 yıllık hatunum.
Nasıl Taptuk olunduğunu
öğrendiniz.
Güle, güle yolunuz açık olsun
“ der.
***
İşte böyle yaren,
Aile içinde sıkıntı çekilerek
olgunlaşma olur.
Sıkıntıyı çekmektense
kaçıyorsan senden bir şey olmaz.
Ailen için hizmet etmek ve
sıkıntı çekmek ibadet niteliğindedir.
Tanrı böyle insanları sever.
*
RAVLİ