Bir derviş Mecnun’a:
Oğul kaç yaşındasın diye
sordu.
O ahvali perişan er:
Tam bin kırk yaşındayım, diye
cevap verdi.
Derviş dedi ki:
A gafil (dikkatsiz)! Ne söylüyorsun sen?
Yoksa tamamıyla sapıttın, daha ziyade mi delirdin?
Mecnun dedi ki:
Hayli oldu, bir an Leyla,
bana yüzünü göstermişti.Kırk yaşındayım ama bu kırk yıllık ömür ziyan oldu gitti.
Bin yıllık ömür işte Leyla’yı
gördüğüm o bir andı, bir anda bin yıl yaşadım ben.
Kırk yıldır kendimdeyim,
ömrümün akçesi elimde değildi, yoksuldum.
Fakat o bir anlık zaman bin yıldır.
Hatta Leyla ile olduğum o an,
sayısız bir zamandır bence.
Binlerce yıl, o makamda bir
andır.
Ne söylüyorum ben, bu da söz
mü?
Bundan daha azdır hatta.
Sonsuz varlık bulununca iki
âlem (Madde mana âlemi) de yok olur, gider.
Dostum, bir de bak hele.
Bu ne varlıktır ki bir-bir, her zerresi secdededir o varlığın.
Azalıp çoğalmayan varlık,
varlıktır.
Orada her şey yok olur gider.
İnsan, o makamda yok oldu mu
bütün ziyanları kâr kesilir.
Bütün âlem halkı ona el atsa
bir tanesi bile eteğine yapışamaz.
Çünkü ne o kalır, ne öteki.
Onun için halk bir an bile
onun çevresine erişemez, izinin tozunu bulamaz.
*
Secde: Namazda alını, el ayalarını, dizleri ve ayak parmaklarını yere dayamaktan ibaret ibadet vaziyeti.
Manası:
Güncel sorunlardan sıyrılıp,
İnanıp, değerli bulup, temizlenip, büyük olarak kabul edip onun tüm
yapacaklarına karşı aciz olduğunu huzurunda bildirmek ve teslim olduğunu açıkça
göstermektir.
Sevgi ve özveri ile hizmet
ederek bağlananların yaptığıdır.
Gururlu ve kibirliler secde
etmezler.
Manasını bilip, anlamını
anlayıp kavrayana ve uygulayana secde ehli denir
veya âşık denir.
*
RAVLİ SEVDİĞİNİN YÜZÜNÜ
GÖRMEK
RAVLİ SEVDİĞİNLE BERABER
OLMAK yaz Googleden okumalısın.
*
RAVLİ