24 Aralık 2012 Pazartesi

ŞEMSİ TEBRİZİ 21

Biri, dünya sevgisinden bahsediyordu; hâlbuki kendisi de aynı sevgide idi.
Nihayet dünya sevgisi, dünyanın içindedir.

Eğer bu çocuğu bana verirlerse onu öyle yetiştiririm ki, ne onu istesin, ne de bunu.

Görenler, bu melektir, bu insanoğlu değildir desinler.
O benden badem istese, yüzüne bir tokat vururum:

Aç isen işte ekmek, yoksa saçmalama derim.

Kedi bir yere pisleyince nasıl pisliği ona gösterir sonra yüzüne sürerlerse ben de öyle yaparım.

İnsanın gıdası ekmektir.
Zaman-zaman çorba ile et de olur.
Üst tarafı oyuncaktır.

Küçük yaşta iken seni düşkünlüğünden kurtarayım ki, büyüdüğün zaman oyunun ne olduğunu anlayasın.

Onu böylece kısa bir zaman içinde yetiştirirsem, çok acayip bir insan olur.
Ölünceye kadar hasta olmaz.
Emirsiz ağzına bir lokma koymaz, parmakla ağzından çıkarırlar.

Çünkü böyle olmazsa büyüdüğü zaman kendi bildiğine göre hareket eder, öğüt kâr etmez.

Meğerki onu öldüresin veya ölünceye kadar dayak atasın.
İşte şu sert tavsiyeden maksadım ancak nefsin terbiyesidir.

O başını nereden kaldırırsa kaldırsın, artık öfke yönünden bir şey yapamaz.(M. 297)

Adamın biri toprağı kazıyordu, başka biri geldi, bu sağlam toprağı niçin harap ediyorsun diye çıkıştı.
O yapmakla yıkmak ne demek olduğunu bilmiyordu.

Toprağı harap etmesen, yüzünü gözünü yırtmazsan o zaman harap olur.
O yırtıp kazmak toprak için bayındırlıktır.
Yoksa ekin bitmez.

Yolcu, derisinin açık mesamelerinden (Ter bezlerinden) ter çıkıncaya kadar üzüm yer.
Başka bir şey yerse onu zorlukla yakar.
Onun terle dışarı çıkması zor olur.
Tıp budur.

Hikmet ve bilgi sahibi Yüce Allah'ın katından imdat olmasaydı velilerin işi nasıl olurdu?

İşleri belki kırk bin yılda düzelmezdi.
Yirmi misli daha ömür sürseler bile yine yetmezdi.

Başka peygamberlerin bin senede elde edemediklerini Hazreti
Muhammed (S.A.) en kısa bir süre içinde elde etti.

Hikmet ve bilgi sahibi Allah katından ona kudret verildi.

                 ***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6

                    ***
Neler öğrendik:

1.   Kim sevgiyle ne söylüyorsa o söylediği her neyse onun içinde, onun bir parçası olduğunu öğrendik.

2.   Yiyeceğe ve dünya zevklerine düşkün olmaktan kurtarmak için küçük yaşta usta bir yetiştirici ile yetiştirmek gerektiğini öğrendik.

3.   Kişi eğitimsiz büyüdüğü zaman kendi kafasına göre hareket edeceğini, öğüt dinlemeyeceğini, çok zorlanarak doğru yola sokulabileceğini öğrendik.

4.   Eğitimsiz büyümüş insana öfkenin egemen olacağını öğrendik.

5.   İnsan eğitiminde eğitilecek kişinin toprak gibi düşünülmesi, toprağın verimli olması için ne gerekiyorsa yapılması gibi insana da benzerinin yapılmasının gerektiğini öğrendik.

6.   Tanrıya ulaşmak için yolculuğa çıkanın bilgi gıdasını bir kişiye bağlanarak alması gerektiğini, anlama ve anlayışının böyle doğru olarak gerçekleşebileceğini öğrendik.

7.   Değişik kişilere bağlananın anlayışında karışıklar olacağını ve istenilen anlayışa ve kavrayışa çok zor ulaşacağını öğrendik.

8.   Allah’ın yardımı olmadan hiçbir şeyde başarı sağlanamayacağını öğrendik.

İşte böyle yaren,

Allah katından yardım almamız gerekmektedir.

Bir büyüğümüze gönül bağlayarak Allah’tan peygamberimiz nası yardım aldı ise yolunu öğrenip uygulamamız gerekmektedir.

Kendi kafamıza göre ilim diye nice kitaplar okusak, yıllarca düşünsek, çok uzun süre bu konuda çalışsak elde edişimiz çok az ve yetersiz olur.

Peygamberimize gönül bağlayıp bize sırları veren büyüğümüzü bulup bağlanmamız ve yararlanmamız önemlidir, olmazsa olmazlardandır.

                                       *
RAVLİ 

Popüler Yayınlar