Temiz Mesih (İsa) dünyadan
geçmişti, yücelmişti ama dünyayı görmeyi de pek istiyordu.
Bir gün nurlara batmış bir
halde giderken, uzaktan bir kocakarı gördü.
Saçı ağarmış, beli bükülmüş,
bütün dişleri dökülmüştü.
Gözleri göktü, yüzü karaydı.
Dört yanından irinler
damlamaktaydı.
Sırtına yüz renkli bir elbise
giyinmişti.
Tırnakları arasında kinlerle
(gizli düşmanlıkla) dolu bir gönül vardı.
Bir elini yüzlerce boyayla
boyamış, öbür elini daimi olarak kanlara bulamıştı.
Her kılı adeta bir kartal
tırnağı idi.
Yüzüne de bir nikap (peçe) salmıştı.
İsa bunu görünce:
A kocakarı, dedi, a hilebaz
çirkin, kimsin sen?
Kocakarı dedi ki:
Sen çok doğru bir ersin de
onun için göründüm sana.Hani o görmek istediğin vardı ya (Dünya gerçeği), o benim işte!
İsa sordu:
Yoksa sen alçak dünya mısın?
Dedi.
Dünya:
Evet, dedi, dünyayım ben.Şimdi sen de bir yol söyle bakalım, nasılsın, ne âlemdesin?
Mesih dedi ki:
Neden böyle yüzünde nikap (örtü)
var, neden elbiseyi boyamışsın.
Dünya dedi ki:
Kimse beni apaçık görmesin
diye nikap urundum (Giyindim)
Yüzümü, çirkinliğimi
görürlerse bir an bile huzurumda oturmazlar.
Elbisemi boyadım da bu yüzden
bir âlemin yolunu azdırdım, sapıttım.
Elbisemi böyle rengârenk
gördüler mi hepsi de çaresiz beni almak isterler.
İsa:
Ey aşağılıklar zindanı, neden
bir elini kana buladın? Dedi.
Dünya:
Ey tek ulu! Zamanede nice koca öldürdüm, onların kanı bu, diye cevap verdi.
İsa:
Ey sarhoş kocakarı, dedi. Neden eline kına yaktın?
Dünya dedi ki:
Kocamı aldattığım için suspus
olarak kınalanmam gerek.
İsa:
Bütün bir âlemi nasıl
öldürdün?Bir an olsun onlara acımadın mı?
Dünya dedi ki:
Ben acımayı ne bileyim?
Yalnız şunu bilirim ben:
Hepsinin kanını dökerim.
İsa:
Nice bir ey darmadağın dünya,
onları birazcık olsun esirgemeyecek misin? Dedi.
Dünya:
Esirgemeyi (Severek korumayı) duydum ama hiç kimseye esirgemedim,
hiç kimseye acımadım.
Ben her an âlemin etrafında
dönüp dolaşırım.
Bütün bir âlem benim tuzağıma
düşer.
Herkesin boğazını sıkarım.
Müridimin piriyim ben.(Beni severek bağlananların ustasıyım.)
İsa buna şaştı da dedi ki:
Böyle bir eşten el çektim.
*
Şu bir şeyden haberi olmayan
ahmaklara (Aklı az, gerçeklerden haberi olmayanlar
) birbirlerinden dünyayı almak, ele geçirmek isterler.
Bu beladan ibret (Ders) almazlar, teslim ve rızayı kendilerine sermaye
yapmazlar.
YAZIKLAR OLSUN!
HALK, BU MANAYI GÖRMEDİ
GİTTİ.
DİN, ELLERİNDEN ÇIKTI,
DÜNYAYADA SAHİP OLAMADILAR.
İsa, o masum ve tertemiz er, dünya hakkında
birkaç söz söyledi.
Şom (Uğursuz) dünyadan
yüz çevirin dedi.
Bu gaddar Dünya bir leşe
benzer.
Sen de köpek olduğundan leşle
uğraşıp durursun.
Köpeğe ve leşe bağlanınca artık
ikisinden de yüzlerce defa daha betersin sen.
Köpek bu leşe doymaz ama sen
ondan fazla açsın, bir kerecik olsun doymuyorsun.
Onu bağlarsan derhal
kurtulursun.
Yoksa gece gündüz onun
yüzünden hastalık, üzüntü, çok uğraştıran sorunlar, ansızın gelen felaketler,
sıkıntı veren şeyler içinde kalırsın.
***
İLAHİNAME FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.EB. YAY.392
*
Bu kadar açık yazılmış,
hikâye ile süslenerek sunulmuş, yaşamında bunu doğrulayan sayısız anıların
olduğu halde yine de davranışlarını değiştiremiyorsan önce ahmak konusunu
öğrenerek kendin ile yüzleş.
Sonra farkındayım konusunu
iyice oku.
Sonra kontrol konusunu oku.
Besmele ile başlayarak
Allah’tan anlayışının açmasını dile iste.
Bu satırları okuyup
öğrendiğin zaman, gül bahçesinden kopartılıp sana sunulmuş bir demet gül bil.
Bu gül bahçesine giden yollar
bu satırlarla tarif edilir.
Feridüddin-i Attar
hazretlerinin ruhuna bir Fatiha on bir ihlâs okuyarak sevabını bağışla.
Aynı doğru görüşe girmeye
çalış.
Gönül bağı kur.
*
RAVLİ FARKINDAYIMRAVLİ KONTROL yaz Googleden okumalısın.
*
RAVLİ