16 Aralık 2012 Pazar

YARIN KİMİN HALİ NE OLACAK

Buhara’lı pirle puştun biri  95

Buhara’lı bir pir, yolda giderken ansızın bir puşta rastladı
Onu eteği pisliklere bulaşmış görünce tiksindi, sürünmesin diye eteğini topladı.

Puşt dedi ki:
Ey Buhara’lı!
Henüz ne senin değerin meydana çıkmıştır, ne benim.

Bugün değerine güvenme.
Yarın herkesin ne malı varsa meydana çıkacak.

Beğenilen veya kovulan belli değil ya; bu gün ne sana senden fayda var, ne benden ziyan!

*Sen körlüğünden yalnız bugünü görüyorsun.
Neden benden eteğini çeker, toplarsın ki? (Uzak durmak)

Bu gün benden çekineceğine dayanmalısın ki yarın, adına bir lütuf yazısı gelsin.

Adam, puştun bu sözünü duyunca gönlü dertlerle dolu olarak yerlere döşendi.

*Gönül!
Bugün sende ne var, neye sahipsin?
Belli bile değildir.

Gönül, ancak görünüşe göre bir şüpheye düşer, görünüşe bakar da bir şey bekler.

Fakat can değerini sen bile bir araştırsan an geçmez, biraz daha şaşırır kalırsın.

Elinde imkânın varsa Tanrı buyruğuna göre hareket et.
Başka hiçbir şeyle işin yok senin.

*Buradan seni iyi de götürseler elinde bir şey yok, kötü de götürseler bir şey yok.

Haberin olmadan getirdikleri gibi yine de haberin olmadan götürecekler.

                                            ***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E.B. YAY. 392

                                               *
Yaren,
Aklı az olan veya karışık olan, görünüşe bakarak ister veya reddeder.
Yani görmese hiç istemez, hiç değerlendirme yapmaz.

Farkında bile olmaz.
Akıllı olan görmese de aklıyla kendisi için yararlı veya zararlı olanı düşünür.

Yapacaklarını imkânlara göre zamanlama yaparak planlar.
Sonucunun iyi olacağına inancı gelirse yapar.

Yani gönlün isteklerin zorladığı yerdir, önce nefsinle bakar, sonra baktığını akılla çalışarak vücudun ile elde edersin.

Can önce görür, aklıyla anlar, sonra değerlendirir. ise nefsi kullanarak elde eder.

Yani Öncelik anlama ile başlarsa akıllısın demektir ve taşıdığın canın değerini, yüceliğini biliyorsun demektir.

Geleceği düşünmeyene kör denir.
Bu körlük göz körlüğü değil akıl körlüğüdür.

Bu dünyada yaptığımız iyilikler veya kötülükler kaydedilmiş olarak gideceğiz.

Nasıl gidersen orada sana uygun bir yer verileceği, davranılacağı muhakkak.

Bu durumu görmemezlikten gelmeye akıl tutulması denir.

                                               *
RAVLİ

Popüler Yayınlar