29 Kasım 2012 Perşembe

ŞEMSİ TEBRİZİ VE BULUNMASI GEREKEN 3 HUY

Şems Hazretleri bir sohbetinde demiştir ki:

Bilginde üç haslet (İnsanın yaradılışındaki huyu, tabiatı, mizacı)   bulunmalıdır:
1.    Yumuşaklık.
2.    Temahsızlık.(Sabit bir eğilim olmaması)
3.    Perhizkârlık.

Bütün şeylerin en büyüğü ikidir.
1.    İlim.
2.    Hilm.(İnsanın yapısında oluşan yavaşlık, yumuşaklık)

                                         ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki M.E. B. yay. 489
                                         ***
Neler öğrendik:
1.    Yumuşak huylu insanın, insanları sevdiğini öğrendik.
2.    Yumuşak huylu insanın, insanların eziyetlerine, işkencelerine, mükâfat beklemeden sabır ve tahammül gösterdiğini öğrendik.
3.    Yumuşak huylu insanın, kimseyi incitmemek için dikkat ettiğini öğrendik.
4.    Yumuşak huylu insanın, kimseyi şikayet etmediğini, kusur ve ayıplarını örttüğünü öğrendik.
5.    Yumuşak huylu insanın, aklını ve bilgisini kullanarak akıllıca çevresini idare edip geçindiğini öğrendik.
6.    Yumuşak huylu insanın yaklaşımının şefkatle olduğunu öğrendik.  
                                          *
1.    Taraftar ve bir şeye bağımlı olmayan insanın, doğruyu daha iyi gördüğünü öğrendik.
2.     Hakikati arayanların bir yere bağlanıp kalmasının yanlış olduğunu öğrendik.
3.    İddia ederek, iddiasını ispata uğraşanların yanlışa düşeceğini öğrendik.
4.    Tarafsız olarak bilgisini artırmak için uğraşması gerektiğini öğrendik.
                                     *
1.    Din tarafından yasak edilen şeylerden tamamıyla uzak durmak gerektiğini öğrendik.
2.     İncitici sözlerden uzak kalmamız gerektiğini öğrendik.
3.    İlahi sırları bilmek ve onları insanlara söylememektir.
4.    Yiyecek ve içecekte perhiz yapmamız gerektiğini öğrendik.

Yumuşaklığı, tamahsızlığı, perhizkârlığı sevmemiz, benimsememiz ve Tanrıdan bunları dua ile istememiz, aklımızdan hiç çıkarmamız gerekiyor.

Yaren,

 Niye ben özveride bulunuyorum?
      Ne mecburiyetim var ki başkasının yükünü üstüme alayım?
      Niye ben alttan alayım?
Benim sorunum değil?
      Niye………?
      Neden……..?
      Niçin ……...?
 
Kendimize sorular sorar da sorumsuzluğa doğru gidersek benliğimizi ve nefsimizin tamamıyla kontrolüne girer özgür düşünmekten ve dolayısıyla özgür ve doğru davranmaktan uzaklaşırız.

İyi bilmelisin ki sen Halkı korudukça Tanrı da seni korur ve seni ulular arasına alır.

Bilgi ve bunu güzel doğru ve yararlı kullanacak hilm var ise,
Korkularından emin olursun, geçmişteki yanlışlıklarından dolayı duyduğun hüzünün tesiri kalmaz.

Yani, yaren, bu anın (Halin) adamı olmak gerekir.

Bu anın adamı olan:

Geçmişi hatırına getirmez,
Geleceği hatırına getirmez.
Böylece ne keder ne hüzün, ne de korku kalır.

Ne kavga et, ne çekiş, ne korku ile ne hüzün ile uğraş.
Eminlik içinde yaşamdan sevinç duyarak Tanrı emirlerini öğren ve yap.

Bu kalıbı oluşturduktan sonra ilim, bilim, sır, kendini doldur doldurabildiğin kadar.

Eğer bu kalıbı oluşturmazsak çuvalın (Ambarın) delik demektir ki bir yerden dolsa da yanlış huyundan dolayı birikmez, elde kalanın çok az olur veya hiç kalmaz.
                                   *
RAVLİ 

Popüler Yayınlar