29 Kasım 2012 Perşembe

MEVLANA VE TANRI ERLERİNİ KISKANMAK

Bir gün dostlar kıskançlıkların inkârından (Veliliği, dervişliği kabul etmeyenler) ve zıt gidenlerin yermelerinden şikâyet ettiler.

Mevlana Hazretleri buyurdu ki:
Hazreti Musa’ya (Selam onun üzerine olsun), heybetli ve gürbüz beş kişi düşmanlık etti.

Musa, tahammül ve sabretti.
Nihayet Tanrı Hazretleri beşinin de kökünü kazıdı ve hepsi Musa’ya yenildiler.

Onlardan biri Karun’du.
O, mal kuvvetiyle terbiyesizlik ediyordu, fakat (Biz onu eviyle birlikte yere soktuk) (Kasas suresi 81) ayetinde olduğu gibi yok olup yere battı.

İkincisi Samiri idi.
Bu da ilmiyle münakaşada bulunmuştu.
Sonunda (Fakat onu unuttu) (Taha suresi 88 ) ayetinde olduğu gibi atıldı. (Bildiği her şeyi unuttu)

Üçüncüsü de Bel’ham idi.
O da Zühtü (Her türlü zevke karşı koyarak ibadet etmek) ile övünüyordu.
Hayvan şekline girme illetine tutuldu.
Köpek şekline sokularak Musa’nın kapısının köpeği oldu.

Dördüncüsü Üc b. Anak’tı
Bu da kuvvetine ve cüssesine güvenerek Musa ile mücadele ediyordu,
Sonunda Musa’nın elinde yok oldu.

Beşincisi lanetlenmiş firavun’du.
O da Mısır ülkesi ve nehirleriyle övüyor ve kumandanlık ediyordu.
Fakat suda boğulup Musa’nın asker öldürmekliği ile yok oldu.

Böylece Peygamberlerin ve Velilerin düşmanları kıyamet gününe kadar faaliyettedir ve az da değillerdir.

Bununla beraber imtihan içinde imtihan daima kalacaktır.(İşte bu aziz olan (Ve her şeyi) pekiyi bilen Allah’ın takdiridir) (En’am suresi 96)

ŞİİR:
“ Ey oğul, kapının çavuşu oldum diyen için imtihan içinde imtihan vardır.

O halde her devirde peygamberin makamında oturan bir veli vardır.
Bu imtihan da kıyamete kadar sürecektir ”

Kuran’ı Kerim’deki (Her millet için mutlaka bir uyarıcı bulunmuştur.) (Fatır suresi 24) ayetini hatırda tut.

                                         ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki M.E.B. yay. 489
                                         ***
Neler öğrendik:
  1. Bize düşmanlık edenlere karşı Tanrı’ya dayanmamız, eziyetlerine katlanmamız, çalışmalarımıza devam edip Tanrı takdirini beklemek ve kabul etmek için kendimizi hazır etmemiz gerektiğini öğrendik.
  2. Malından kuvvet alıp terbiyesizlik edilebileceğini öğrendik.(Karun gibi)
  3. Bilgisine güvenenin bilgilerini unutabileceğini sahrada delicesine gezip ölebileceğini öğrendik. (Samiri gibi)
  4. Çok ibadetine güvenenlerin insan kılığından çıkabileceğini öğrendik. ( Bel’am gibi)
  5. Kuvvet ve cüssesine güvenenlerin iştahı kesildiği zaman gücü ve cüssesini kalamayacağını öğrendik. (Üc. b.Anak gibi her gün 7 fırın ekmek yerken 7 lokma yiyemez duruma gelmesi)
  6. Makamının gücüne güvenenlerin güvenin tedbirsizliği ile yok olacağını öğrendik. (Firavun gibi)
  7. Dünya yaşamının bir imtihan olduğunu, bu imtihanın içinde imtihanlar olduğunu öğrendik.

İşte böyle yaren,

 “ BÖBÜRLENME PADİŞAHIM SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR” diye Osmanlı padişahı Cuma namazına giderken bir görevlinin bağırarak padişaha hatırlattığı güzel bir adet vardı.

“ NE OLDUM DEME, NE OLACAĞIM DE ” Atasözünü hiç dikkatimizden dışarı çıkarmamız gerekir.

Allah sonumuzu hayırlı etsin.
Âmin.

                               *
RAVLİ




Popüler Yayınlar