Bir gün Alâeddin Siryanus,
Mevlana hazretlerinden “ Kış günlerinde ayağın üstüne messetmek caiz midir? “
diye sordu.
Mevlana “ Size caizdir
(uygun) dedi “
Alâeddin tekrar Mevlana’dan “
Tandırın kenarı erlerin yeridir, sözünün ne manası vardır “ diye sordu.
Mevlana onun manası şudur
dedi:
Her kim çalışır, zahiresini
bir köşeye koyarsa şüphesiz kış mevsiminde de tandırın kenarı ve istirahat yeri
onun hakkıdır.
Her kim tembellikten ötürü
oturur, bir iş görmez, kudreti nispetinde çalışıp çabalamazsa ve cehit
göstermezse kışın zorluklarında biçare ve muradına erememişlerden olur ve
tandırın kenarına ulaşamaz.
Bu, bu ve öteki dünya için de
misal olabilir.
Akıllıya bir işaret kâfidir.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
Temiz kişiler
için mesh etmenin uygun olacağını öğrendik.
2.
Dinlenmeyi
çalışıp da yorulanların hak ettiğini öğrendik.
MESH
Sözlükte “ Silmek, gidermek,
su veya yağla ovuşturmak, yeri ölçmek, seyahat etmek, vurmak “ gibi anlamlara
gelen mesh,
Dini bir kavram olarak,
abdestte elin ıslağıyla bir uzuv, mest veya sargı üzerinde gezdirilmesi;
Teyemmümde (su olmadığı veya
pis olduğu zaman), toprağa vurulan ellerle kolların ve yüzün ovulması anlamına
gelir.
Sağlıklı kişinin abdest
alırken başını, ense ve kulaklarını mesh etmesi asli hükümdür.
Başın mesh edilmesi farz,
diğerleri ise sünnettir.
Ancak sargı veya mestlerin
üzerine mesh edilmesi veya bir uzuvda yara veya hastalık bulunduğundan
yıkanmaması sebebiyle mesh edilmesi bedel bir işlemdir.
Mest üzerine mesh etmek
ayağın yıkanması yerine geçer, sargı üzerine mesh etmek ise, o uzvun yıkanması
yerine geçer.
(Diyanet İşleri Baş. Dini
Kavramlar Sözlüğü. Dr. İbrahim Paçacı çalışması. Alıntı)
*
RAVLİ