30 Kasım 2012 Cuma

MEVLANA VE ŞEYH OLMAK

Mevlana bilgiler saçtığı sırada buyurdu ki:

Olgun bir şeyh hamama benzer.
Hamama girdiğin vakit nasıl elbiselerden

Ve bütün eşyadan sıyrılmazsan, zahiri ( görünürdeki) temizlik hâsıl (ortaya çıkan, görünen ) olmaz

Ve bedenin kirlerinden ve cenabetlikten ( pislikten) temizlenmezsen,
Olgun bir şeyhin yanına girdiğin vakit de kendini varlıktan

Ve kendini tapmak duygusundan sıyırmazsan hayata kavuşamaz, kıyamet taharetine (temizlik) ulaşamaz

Ve nefsin hıyanetinden ibaret olan Bâtıni ( içteki sır ve hakikat) cünüplükten de temizlenemezsin.

Bundan sonra “ Biz insanı şiddetli zahmet ve meşakkatte yarattık ” (Mü’minün 12) ayetini tefsire başlayarak:

“ Burada şiddetli zahmet ve meşakkatten maksat zulmet ve cehalettir.

Sonra Tanrı onların üstüne nurundan serpti, bunun üzerine insanın beşeri (insan) sıfatları kalmadı, zahmet ve meşakkatten rahata çıktı.

“ O, sarp yokuşa göğüs veremedi ”
( Beled suresi 11) ayetindeki sarp yokuşu geçip esirlikten kurtuldu.

Sarp yokuştan maksat, nefistir.

Esirlikten kurtulması da halkın esirliğinden ve kendi nefsinin işlerini ve nefsinin kurtulduğunu görmekten kurtulması demektir.

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Neler öğrendik:

1.   Hamama çıplak girildiği gibi bizim toplumun üstümüze giydirdiği ve doğru olarak kabullendirdiği, mal ettiği, yüklediği, şekillendirdiği tüm değer ve yakıştırmaları üstümüzden atmamız gerektiğini öğrendik.

2.   Bedeni kirleten pisliklerden temizlenmemiz gerektiğini öğrendik.

3.   Olgun bir şeyhin yanına vardığında kendimizi hiçbir şey bilmiyor olarak kabul etmemiz gerektiğini öğrendik.

4.   Saymalıyız ve severek bağlanmalıyız ama tapma derecesine getirmememiz gerektiğini öğrendik.

5.    Tapmaktan (Tanrı diye tapınmak) duygusundan kurtularak özgür hayata kavuşarak (Bilerek, görerek, tanıyarak, sırlarını öğrenerek) kıyamet günü temizliğine ulaşmamız gerektiğini öğrendik.

6.   Nefsin bize zorlayarak uyguladığı kontrolü etkisiz hale getirmek için nefsi tanımak ve sırlarını öğrenerek kontrolümüz altına almamız gerektiğini öğrendik.

7.   Bilmezlikten kurtularak, karanlık bir yaşayıştan sıyrılarak aydınlık ve görerek ilerleyen bir duruma gelmenin zor olduğunu fakat bu zorluklara katlanarak ilerlememiz gerektiğini öğrendik.

8.   Tanrı’nın rahmeti ulaştıktan ve nuru üzerine serpildikten sonra insan olarak özelliklerden olan zahmet (sıkıntı, eziyet, rahatsızlık, zor, güçlük, yorgunluk) ve meşakkat (güçlük, zorluk, sıkıntı) kalmayacağını öğrendik.

9.   Sonra halkın esirliğinden kendinin kurtulduğunu, kendi nefsinin nefsin isteklerinden ve işlerinden kurtulduğunu, görmekten kurtulmamız gerektiğini öğrendik. (Terki terk)

 
İşte böyle yaren,

Temizlenme sürecinden sonra bu temizlenen alanı yine yanlışlıklar doldurmasın diye doğru bilgilerle doldurmamız gerekiyor.

Çer çöp diye bahsedilen değersiz ama yük olarak taşıdığımız ve zamanla üzerimizde kaldıkça bizi kirleten ve yüklerden temizlenerek kurtulmamız gerektiğini bir daha hatırladık.

Saygı ve sevgi ile bağlanacağımız kişiyi tapmak duygusuna girmeden ve bu sınırı koruyarak davranmamız gerektiğini bir daha hatırladık.

Kılavuzun yüksek yerden sırlar verir ama bu seni sarhoş eden, hayretlere düşüren o verilerin o kişinin olduğunu sandığın an yolunu kaybedersin.  

Tanrı vermiştir, o kişi konuşmuştur ama Tanrı sana o kişi üzerinden seslenmiştir, onun eliyle vermiştir.

Gecenin gündüze dönmesini beklemedikçe, karanlıktan kurtulmadıkça, kuyudan dışarı çıkmadıkça hakikati göremezsin, bulamazsın yanından geçer gidersin de haberin olmaz.

Zannetmeyle, sanmayla ve aklını temelsiz, doğru olmayan düşüncelerinle birbiri arasında mantık bağı kurmaya çalışırsın ki zihnin bulanıklaşır, ne dediğini bilmez, tutarsız biri olur, yaptığın işten emin olamazsın.

İyi niyetle temiz kalple doğru yolda çalışıp çabalarsan Tanrı’dan gelen yardımla perdelerin açılır, nurla aydınlatılır bilinçli bir biçimde basit ama sevinçli bir hayatı yaşarsın, çevren yararlanır.

Bir bağdan kurtulup diğer bir bağla kendini bağlamazsan, kendini görmezsen, kendinin hayalinde bile şekillendiremeyeceğin alanlarda at koşturursun

                                  *
RAVLİ

Popüler Yayınlar