Bir gün Mevlana hazretleri
büyük bir vecd (Sevgiden kişinin kalbinde doğan ilahi hal) ve heyecan içinde
sema yaparak medresesinden çıkıp kadı İzzeddin’in odasına girdi ve ona bağırdı.
Yakasına yapışarak:
“Kalk, Tanrı’nın meclisine
gel!”
Diyerek çeke-çeke onu
âşıkların toplantısına getirdi ve onun havsalasına (Kursağına) layık olanı
gösterdi.
Bunu üzerine kadı
elbiselerini yırtarak semaa girdi, dönüşler yaptı, feryatlar etti, sonunda da
iradet (Gönül isteği ile isteme) getirerek tam bir samimiyetle mürit oldu.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
SEMA
Aşk, Hakkın zatına bağlı,
diğer sıfatlar ise aşka bağlıdır.
Bunun için Aşk Allah’ın
sıfatlarına değil kendisine ulaşır.
Tarikat insanı hakikate
eriştiren manevi bir yol olduğundan, bu yolda gidenin yol şartlarına uyması
gerekir.
Peygamberimiz Cebrail (A.S.)
“ Bir adım daha atarsam yanarım” dediği yerden Allah’ın huzuruna aşk ile
gitmiştir.
Âşık başka bir aşığın
eseridir.
Aşkı öğreten hem amirdir hem
memur.
Aşka bunun dışındaki yollar
kapalıdır.
Velilerle âşıklara helal ve
güzel olan davranıştır.
Güzel sesten lezzet duymayan
ve güzel yüze âşık olmayan kimsenin saflığını kaybetmiş başka şeylerle karışık
hale gelmiş huylara sahip olduğundan sema edemezler.
Kulak ile ses ve nağmelerle
başlayan, kalbinde ilahi heyecan duyulması ile başlar.
Bu hal ilahi cezbenin
öncüsüdür.
Dünya ilgisini keser.
Sonra.
Yüksek bir heyecan o kişiyi
hareket etmeye, dönmeye karşı konamayacak bir biçimde zorlayarak hareket
ettirir.
Sonra.
Ah çekip inlemeye başlanır ve
vezinli ve güzel sesle şiir söylenmeye başlanır.
Kendine merhamet etmeye
başlar, acıma duyguları oluşur.
Bu duygu Allah’ın rahmetini (Acımasını,
esirgemesini, korumasını) çeker.
Sonra.
Kişi artık kendisini
bilmeyecek hale gelir.Artık kişi kendini yerde mi gökte mi bilemez hale gelir.
Kimi ağlar, kimi üstünü başını
yırtar.
Sonra.
Fevkalade güzel nağme taşıyan
Allah’ın o eşsiz hitabı olan “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”
Hitabını duyar ve bu
hitabından hâsıl olan lezzeti bulur.
Bu eşsiz hitabı duyunca
yeniden ruhu yaşamaya başlar.
Ruhu uyarılır, doğru yolu, Tanrı
yolunu görür hale gelir ve aslına kavuşur.
Sonra.
Ruhani hazlara yükselir.Manevi gıdayı alır, fetihler yapar.
Tanrı erleri için namaz
kılmak, sema etmek de, onların gizlice Tanrı’nın emirlerine uymak ve
yasaklarına uymamanın bir misalidir.(Mevlana Fihi Mafih)
*
Ey güzel yaren,
Kendi kafana göre Allah’a
ulaşamazsın.
Allah’a ulaşmışların yolunu
izlemelisin.
Taklit seni ikiyüzlülüğe
götürür sonunda boşa çaba sarf ettiğini sonunda anlarsın.
Şeriat hükümlerini yerine getirmeden
tasavvufla ilgilenirsen yanlış yollara gider hakikati bulamazsın.
*
RAVLİ