O şöyle anlatmıştır.
Bir gün zamanın veliyyesi
olan Kirama Hatun’un bağında idik.
Mevlana üç gün üç gece sema
etti, heyecanlar içinde idi.
Üç takım hanende (şarkı
söyleyenler) okumaktan ve uykusuzluktan aciz kalmış ve bitkin bir hale
gelmişti.
Ben sema arasında Kavval
(söyleyici) Zeki’nin kulağına “ Üç geceden beri eve gitmedim.
Acaba çoluk çocuk ne oldu “
dedim.
Bu sırada Mevlana hemen
mübarek eteğinin altından bir avuç yeni basılmış gümüş para çıkardı, bizim
defimizin içine öyle bir attı ki, tefin derisi patladı, paralar yere döküldü.
Biz bunları toplayıp saydık.
Bin yedi yüz sultani idi.
Biz onun gösterdiği bu
kudretten hayretlerde kaldık.
Mevlana erkenden evden çıktı,
bağın içine doğru yürüdü.
Ben de nereye gidecek diye
hep arkasından gittim.
O hangi ağaca rastlasa, selam
veriyor ve bütün ağaçlar secde ediyorlardı.
Ve bana Kuran’daki (Yıldız ve
ağaçlar secde ederler)
(Rahman suresi 6)
Bu hal karşısında feryat ve
figan edip heyecanlar gösterdim.
O bana “ Sus, bir şey söyleme
“ diye mübarek yeni ile işaret etti.
Ben bu heybetten üç gün üç
gece kendimden geçmiş ve dili tutulmuş bir yerde düşüp kalmışım.
Arkadaşlar beni aramışlar.
Mevlana “ Bizim Osman
kendinden geçmiş, falan yerde uyumuş yatıyor” demiş.
Ben binlerce niyaz ve edeple
yerimden kalktım, Mevlana’nın huzuruna gidip günahımın bağışlanmasını istedim.
Bütün ömrümde keder, fakirlik
ve sıkıntı yüzü görmedim.
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
Tanrı erine
hizmet ederken evimizi, çocuğumuzu, alacağımız parayı düşünmenin yanlış
olduğunu öğrendik.
2.
Anı yaşayarak
Tanrı âlemine gidenlere ruhumuzla katılarak birlikteliği bozmamamız gerektiğini
öğrendik.
3.
Bir şeyin
büyüklüğünü, yüceliğini anlamak için ille de olay yaşamak gerekmediğini
öğrendik.
4.
Ruh bütünlüğüne
iştirak etmeyeni dışarıya atıp uyuttuklarını öğrendik.
5.
Hatasını anlayıp
bağışlanmasını isteyenin bağışlandığını, keder çekmekten, fakirlikten ve sıkıntı
çekmekten korkanın bu korkularından kurtularak eminliğe geçtiğini öğrendik.
İşte böyle yaren,
Bazıları tek yürek, tek
beden, tek gönül, tek can olmaktan korkar ve kaçarlar.
Kişisel çıkar ve
endişelerinde olduklarından büyük kazançları kaçırırlar.
Lider emin kişi ise,
bulunanlar emin kişiler, yer emin yer ise hala birtakım şeyler için
endişeleniyorsak hastalıklı bir ruhumuz var demektir.
Ey yaren,
Dün geçti, geleceği Allah
bilir, o halde anı yaşa, yaşamın sevincini bütün iliklerinde duy.
Hastalığın, dertlerin,
sıkıntıların bir şekilde zaman içinde hallolur.
Bu gün endişe etmek sorununu
çözmez ki.
Tanrı’ya dua et.
Tanrı erlerinden dua al.
Dua alacak her ne elinden
geliyorsa yap.
Sıkıntıya, derde, hastalığa
kendini teslim etme.
Mevlana Hazretlerinin her
olayında bir ayeti gerçeklediğini öğrendik.
*
RAVLİ