“Mevlana hazretlerinin bana
halvette ( Baş başa, gizli) bilgiler açmasını ve bu kulu hakkında hususi bir
inayette (Bağışta) bulunmasını mutlaka istiyorum” diye yalvardı.
Sultan Veled, Pervane’nin bu
dileğini Mevlana hazretlerine arz etti.
Bunun üzerine Mevlana “O bu
yüke tahammül edemez” dedi.
Sultan Veled üç defa ısrar
etti.
Mevlana” Ey Bahaddin kırk
kişinin kuyudan çektiği kovayı bir kişi çekemez” buyurdu.
Bunun üzerine Sultan Veled
baş koydu ve
“Eğer bunu söylemeseydim
böyle bir sözü nereden işitirdim” dedi.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
İlahi bilgiler
almaya her insanın müsait olmadığını öğrendik.
2.
İlahi bilgilerin
normal bir insan gücünü aştığını öğrendik.
3.
İlahi bilginin
oluşturduğu enerjiyi herkesin taşıyamayacağını öğrendik.
4.
İlahi bilgiyi
aldığın zaman bunu taşımanın kolay olmadığını öğrendik.
İşte böyle yaren:
Heves ettin, yalvardın
yakardın ilahi bilgi elde ettin diyelim.
Bu sırrı kimseye söylemeden
taşıyabilecek misin?
Çatlarsın yaren.
Hazreti Ali’ye Peygamberimiz
Miraç sonrası verdiği sırları Hz. Ali taşıyamadı.
Peygamberle aynı nurdan yaratılmasına
rağmen taşıyamadı, kuru kuyulara sırrını anlattı.
Bazı güzel ve ulu şeyleri istemek iyidir ama elde etmek doğru değildir.
Bırak Allah ne kadar hisse verdiyse razı ol.
Allah taşıyamadığımız yükü
vermez.
Ama bilmezliğinden kendi
kendine yükün altına girme.
Ezilirsin.
Yaren, senin önünde siyah
perdeler vardır.
Bu perdeler ehliyet sahibi
oldukça bir-bir açılır.
Hava ve hevesten vazgeçmenle
ve nefsine hâkim olmakla ilerleyişini sürdürdükçe ehliyet sahibi olacaksın.
Ehliyet sahibi olmak için
yedi vadiyi geçmen gerekir.
(Bloğumuzda Mantık-al Tayr
(kuşdili) hikâyelerini ciddiyetle okumanı öneririm.)
Bu vadileri geçtiğin zaman
kendini tanıyacaksın kendini yaradılış gerçeğine göre kendini yeniden
bulacaksın.
Sonra beyaz perdeler çıkacaktır.
Yanmaman için konmuş bu perdeler alıştıkça ilerledikçe açılacaktır.
Bu perdeleri Tanrı açar.
İbadetle birlikte olmazsan,
sırf aktüel bilgi olarak alırsan seni hayal dünyasına doğru bırakırlar
zanlarınla birlikte orada kendini kendin zor bulursun.
İşte böyle yaren, yol uzun,
gücümüz az.
Tanrı yardımıyla ancak yol
alabiliriz.
Tanrı sevdiği dostlarını sana
yardıma gönderir, yolda nasıl gideceğini, tehlikelerin ne olduğunu anlatarak
uyarır.
Tanrı dostları yolculuğuna
yardım eder, düştüğün tuzaklardan kurtarır, sağ salim Tanrı’ya ulaşmanı
sağlarlar.
İşte bunun için bulabilirsen
yaşayan, bulamazsan büyük velilere sevgi ve saygıyla gönül bağlayarak onlardan
gelen uyarılara ve bilgilere aralıksız iletişim içinde olmalısın.
Neyse işi uzatmayalım.
*
RAVLİ