Ali’yi ansızın yaralayınca,
Ali’ye bir şerbet
sundular….Ali:
“ Kanımı döken nerde?
Önce ona sunun içsin, sonra
ben içeyim;
Çünkü o, benimle yoldaş
olacak, onunla aynı yola gideceğiz” dedi.
Şerbeti o haine götürdüler.
Dedi ki:
“ Bu zehir..Ali beni
kahretmek, zehirlemek istiyor”Dedi ki:
Ali dedi ki:
“ Allah hakkı için, bu hayırsız adam, sunduğum şerbeti içseydi,
Onsuz adım atmaz, Tanrı
huzurunda o girmedikçe Cennet-ül Meva’ya girmezdim!”
*
Ali Tanrı aslanıdır….
Başların tacıdır……
Oğlum bil ki aslana kimse zulmedemez.
*
Düşmanını bile bu kadar
esirgeyen Ali, nasıl olur da Ebubekir’e kin güder?Düşmanının bile derdine düşen, nasıl olur da eski dostuna düşmanlık eder?
Bütün âlemde Ali gibi
Ebubekir’i seven kişi bir daha gelmez!
***
MANTIK AL- TAYR 1
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Cennet: Cenabı Hak, kudretiyle Arş ve kürsi altında ve yedi kat göklerin üstünde Arşın nuruyla Sekiz Cennet yaratmıştır.
Birisi diğerinden üstündür.
Hepsinin en iyisi Aden
Cennet’idir.
Birinci cennetin ismi
DARÜL-CELAL’dir.
Beyaz incindedir
İkincisinin ismi
DARÜS-SELAM’dır.
Kırmızı yakuttandır.
Üçüncüsünün ismi
CENNET-ÜL-MEVA’dır.
Yeşil Zebercedden’dir.
Dördüncüsünün adı CENNET-ÜL
HULD’dur.
Sarı mercandan.
Beşincisinin ismi
CENNET-ÜN-NAİM’dir.
Beyaz gümüşten.
Altıncısının adı
CENNET-ÜL-FİRDEFS’tir.
Kırmızı altından.
Yedincisinin adı
CENNET-ÜL-KARAR’dır.
Sarı misktendir.
Sekizincisinin adı ADEN’ dir.
En güzel Lülu’ dendir(kaliteli inci).
ADEN CENNETİ, büyük bir
şehrin ortasında ve yüksek bir dağ üzerinde bulunan bir iç kale gibi bütün
cennetlerin içerisinde ve ortalarında bulunmakla yeri, hepsinden daha güzel ve
şereflidir.
Cennetlerdeki nehirlerin
çoğunun kaynağı buradadır.
Sıddıkların (sözü doğru ve
sözünün eri) ve Kur’an hafızlarının yeri burasıdır.
Cenab-ı Hak’ın kendini
göstereceği, görüleceği yerdir.
Her cennetin bir kapısı
vardır ki, eni ve uzunluğu yüz yıllık yoldur ve her kapının iki kanadı vardır.
Altından olup üzeri rengârenk
çeşitli mücevherlerle süslenmiştir.
Birinci cennetin kapısı
üzerinde LA İLAHE-İLLALLAH-MUHANMED-ÜN RESULULLAH yazılıdır.
Diğer kapılar üzerinde E NE LA AZAP MEN KALE LA İLAHE
İLLALLAH (Ben LA İLAHE İLLALLAH diyene azap vermem) yazılıdır.
Bütün cennetlerin toprağı
misk, taşları mücevherdir.
Bitkileri çeşitli renkte
kırmızı Za’ferran (safran) çiçekleridir.
Binalarının bir taşı altın,
bir taşı gümüş, toprağı amberdir.
Köşkleri en güzel lülü’ dendir
ve sarı yakuttandır ve hepsinin kapıları mücevherdendir.
Her köşkün önünde dört nehir
akar ki biri hayat suyu, biri halis yoğurt, biri temiz şarap, biri süzülmüş
baldır.
Nehirlerin çevresi, meyveli
ağaçlarla dolu ve süslüdür.
Bu ağaçların dalları kurumaz,
yaprakları dökülüp çürümez, meyveleri hiçbir zaman tükenmez.
Birbirinden güzel ve üstün
olan sekiz cennette akan daha nice nehirler vardır.
Biri RAHMAN nehridir ki bütün
cennetlerden geçer, suyu bütün nehirlerden saf ve baldan tatlıdır.
Rengi kardan daha beyazdır,
kumu inciden üstündür.
Cennet nehirlerinden biri de
KEVSER nehridir.
Cenab-ı Hak, onu sevgilisi Hz.
Peygamber (A.S) efendimize vermiştir.
Bu nehirden içen hastalık
görmez ve lezzetini unutamaz.
Haşır olmadan, Sırat Köprüsünü geçmeden ve Hz. Peygamber (A.S.) cennete girmeden evvel, ümmetiyle bu nehirden su içeceklerdir.
Diğer nehirler: Kâfur, nesim,
sersebil, rahik-i-mahdum’dur.
Çevrelerinde sayısız ağaçlar,
elbiseler, yemekler, tatlı içecekler bulunur.
*
Cennete girenlerin
iştahlandığı, özlediği nimetler derhal önlerine gelir.Cennette zahmet ve ateş yoktur.
Güzel huri kızları ve
gılmanlar süslü bir vaziyette hizmete hazır beklerler.
Cennete giren müminler
ebediyen orada kalırlar.
Hiçbir zaman çıkmazlar ve
selam vererek tatlı konuşur dedi kodu ile kimseyi usandırmazlar.
İhtiyarlık ve ölüm yoktur.
İstediklerini yer içer, ancak
tuvalete gitmezler, güzel kokulu ter olup gül suyu gibi bedenlerinden yayılır.
Cennetteki huri ve kadınlar
aybaşı olmazlar ve kötü huylardan temizlenmişlerdir.
Sıhhat ve afiyetleri ebedi,
sevinç ve mutlulukları sonsuzdur.
Görevli melekler, haftada bir
defa, süslü binekleri (BURAK) müminlere getirir, Allah’ın selam ve çağrısını
bildirir ve müjde verirler.
Onlarda binip ADEN cennetine
yükselip giderler ve Cenab-ı Hakk’ın misafirhanesine varıp, ikram ve izzet
görüp, çeşitli nimetlerini yiyip, sözleri işitip, yüzünü görürler ve o sözlerle
görüşten o kadar zevk duyarlar ki, Cennetteki nimetleri unuturlar ve Allah’ın
izniyle yine eski yerlerine dönerler.
Bütün cennetlerin hâkimi ve
hazinelerin bekçisi sevimli ve büyük melek vardır ki şekli insana benzer, adı RIDVAN’DIR.
Arşın nurları orada parladığı
için Cennette gece olmaz.
*
Dünyaya değer verip bağlanma.Allah’ın rızasını ve cennetini iste.
Kanaatkâr ve gözü tok ol.
Hz. Muhammet’e bağlanıp onu
içten seven ve onun çizdiği yoldan giden ol.
*
RAVLİ