Tesadüf bu ya, Sultan Sencer
de debdebesiyle, tantanasıyla o köprüden geçerken aşağıya bakıp
“ Köprünün altındaki kimler”
dedi.
Şeyh, aşağıdan cevap verdi:
“ Hepimizi de başsız,
ayaksızız.İşimiz de iki şeyden dışarı değil.
Ya bize daimi dost olursun,
seni çabucak çeker çevirir, dünyadan vazgeçiririz!
Ya da dost olmazsan, düşman
kesilirsin…
O vakitte seni dininden
ederiz!
Dostluğumuzla düşmanlığımıza
bak!
Ayağını dire de rüzvay
(rezil) olma!
Bir an olsun, köprü altına
gelirsen bu şatafattan, bu hava ve hevesten kurtuluverirsin.”
Sultan Sencer dedi ki: “Ben
sizin adamınız değilim…
Sizi ne severim ne de kınarım!
Ne dostum size, ne düşmanım.
Harmanım yanmasında vazgeçtim
sizden.(Zarar vermeyin de faydanızı istemem)
Sizinle ne öğünürüm, ne
arlanırım…
İyinizle kötünüzle işim yok!”
*
Himmet (gayret, emek,
çalışma, çabalama), çevik ve kuvvetli kanatları olan bir kuşa benzer…Her an uçmadadır.
Uçarsa ancak görüş kuvvetiyle
uçar, hakikatin ta içine kadar nereden uçacak?
Onun seyranı (gezinme), varlık kafdağından da yücedir.
Çünkü o, ayıklıktan da üstündür, sarhoşluktan da!
***
Yaren,
Sultan Sencer bilim
adamlarına sahip çıkan ve bilimi teşvik eden Büyük Selçuklu sultanıdır.
Şeyh Gavri akli ilme sahip
olduktan sonra meczuplardan manevi ilimleri öğrenmiştir.
Şeyh ona Allah ilmini
öğretmek istemiştir ama değerini bilmediğinden uzak kalmıştır.
Cenab-ı Hak kullarından iki
şey istemiştir.
1.
Din (ibadet)
2.
Marifet (Allah’ı
bilme)
“Kim nefsini bilirse Allah’ı
da bilir” hükmünce nefsinin hallerini bilmen gerekir.
Nefsi bilir, ahlakını
iyileştirir, bir tarikat yoluna girerek yedi mertebeden geçip
((Mantıül-Tayr(kuş dilinde bu yedi vadi olarak bilgilerinize açıklanmıştır bu hikâyeler
de o mertebeleri ve neler yapman gerekir açıklanmaya çalışılıyor.))ve ibadete
devam etmek suretiyle arif ve olgun bir zat olur ve temiz kalbinle Allah’ın
huzuruna vararak hikmetlerini görür ve onun yoluyla sevgili Hz. Muhammed’in
izinden gidip boynu bükük, gönlü alçak olarak bütün adap ve erkan ile ilim ve
fenleri nefsinde toplarsın.
Olgunluğa ulaşmış insan
kendini toplamıştır.
Halk ile uğraşmaz.
Nasibi olana da bu yolu
öğretir.
İlim, öğretim yolu ile
kazanıldığından sınırlıdır ve sonucu vardır.
İlim düşünme yolu ile
kazanılır.
İlim nuru, kâinata
bitişiktir.
Görünen ilim, dünya ilmi,
kitaplarda yazılı ve halk içinde meşhurdur.
Görünmeyen ilim Hak içindir
ve göğüslerde mevcuttur, kapalıdır.
Halka bildirilmez
Halktan saklı ve
yasaklanmıştır.
Herkes anlayamaz.
Allah ilminin ne sınırı ne de
sonucu vardır.
Allah yolunu bulmak için
mümin olmak şarttır.
*
İlmi bil-lah (Allah’ın ilham
ettiği ilim) gerçek ilimdir.(Hikmet adıyla bilinir)
Düşünme yolu ile kazanılır.
Hal ilmidir, (Din kaidelerini
öğretir)
İrfan ilmidir, (Kâinatın
sırlarını bildirir)
Aşk ilmidir, (Kendinden geçip
sevgili ile bir olmak)
Batın ilmidir (iç, gözle
idrak edilemeyen)
Ledün ilmidir (ilahi sırları bildiren
ilim)
Sudur ilmidir(göğüsler ilmi)
Kalp ilmidir.(Dertlerin
bilinmesi, ayıpların örtülmesi, günahların ödenmesi)
Peki, şeyh Sultan Sencer’e
neler yapacaktı?
Birlik bahçesine sokacaktı,
Şüphe ve Allah’a ortak
koşmadan eser bırakmayacaktı,
Korku ve çekinliği yok
edecekti,
Benlikten ve tedbir almadan kurtaracaktı,
Sabırsızlık ve telaşı yok
edilecekti,
Kızma öfke yok edilecekti,
Dünyaya ait arzular, heveslerle
aşırı istekler yok edilecekti,
Başkalarına meyil ve itibar,
halka ve giyinişe karşı sevgi yok edilecekti,
Allah’ı bilme sağlanacaktı,
Birlik denizine gömülecekti,
Maksat ve muradına
eriştirecekti.
İlham yoluyla edilinen
bilgileri öğrenerek ve yaşayarak yolun doğru olduğunu ve söylenenlerin gerçek
olduğunu anlıyoruz.
Eğer elinle aldığın ve
verdiğini önemsiyorsan yani seviniyor veya üzülüyorsan daha bu yola girmemişsin
demektir.
İlham yoluyla Allah’tan gelen
bilgileri tam manasıyla anlamak, üstün körü okuyup geçip merakını tatmin
etmenin ötesindedir.
Burada öğrenip yaşamaktan
daha farklı olarak yaşayarak öğrenirsin.
Yani denilen yerde ve durumda
olursan öğrenerek yaşarsın, nasibini de alırsın.
Kendinle uğraş, başkalarıyla
uğraşma.
Endişeden uzak dur.
Kendi cinsinle beraber ol.
Akıl yerine Tanrı aşkına
yönlen.
*
RAVLİ