Sorar:
“ Sıkıntınız nedir?”“ CEHENNEM KORKUMUZ yüzünden bu hale geldik” diye yanıtlarlar.
İsa yoluna devam eder ve yol
kenarında HUZURSUZ bir şekilde birikmiş kalabalığı görür. “ Derdiniz nedir?”
diye sorar.
“ CENNETE ULAŞMA ARZUSU bizi
bu hale getirdi.” Derler.
Yine yoluna devam eder ve
üçüncü gurupla karşılaşır.
Bu insanlar, çok şeyler atlatmış ( Aşamalardan
geçmiş) gibi görünmektedirler ama bir o kadar da MUTLUDURLAR.
İsa sorar: “ Bu kadar Mutlu
olmanızın nedeni nedir?”
“ Gerçeğin ruhu” diye
yanıtlar. “ Gerçeği gördük ve bu bizi, KÜÇÜK HEDEFLERE KARŞI İLGİSİZ KILDI.”
İsa şöyle der: “ Bunlar,
erişen insanlar.
Hesap günü geldiğinde, onlar
TANRI’NIN HUZURUNA ÇIKANLAR olacaklar.”
***
MEVLANA VE GİZEMLİ SUFİ BİLGELİK HİKÂYELERİ.
IDRIES SHAH.ÇEV. MERVE DUYGUN. 2009 BUTİK YAYINCILIK VE KİŞİSEL GELİŞİM HİZ. TİC. LTD. ŞTİ.YAYINI
(Bu kitabı temin ederek evinde bulundurmanı önemle tavsiye ederim)
***
Yaren,
Dervişlik yolu, sofilik yolu, Mevlevilik yolu
adına ne dersen de bu yol şu soruyu cevaplandırmak içindir.
Yoksa biz aklımızdan var sayıyoruz.
Diğer bir değişle Tanrı bizi
mi yarattı biz Tanrı’yı mı yarattık sorusuna cevap aranır.
Gerçeklik dediğimiz budur.
Tanrı kuluna yaklaş, dediği
zaman kişi bu arayışa geçer.
Kişinin aklı bu büyüklüğü
kavrayamaz olduğundan tereddütlere düşer.
İlk iş olarak kişi tövbe
yoluyla kirlerinden arındırılır.
(Temiz olmayan kabul
edilmez)
İkinci olarak kul hakları
ödenmeye çalışılır.
Ödenemiyorsa bile gündemde
tutulur.(Borçtan arınmak)
Üçüncü olarak kendisini
bağlayıp hareketsizleştiren dünya çekicilerinden kurtulur. (Para, mal, mülk,
şöhret, makam, yer, vb.)
Tanrı arayışına girer.
Tanrı kimdir?
Nerdedir?
Ne yapar?
Nasıl yapar?
Gibi sorulara cevap arar.
Bu arayış sırasında esas kendini
bulursun.
Geriye doğru değerlendirme
yaptığında kendisine toplumun oluşturduğu yapay kişilikle yaşadığını anlar. (Kuşdili 1-2 oku yazılarımızda var)
Tanrı’yı bulduğum dediğin an
esasında kendini bulursun.
( Şah damarınızdan daha
yakınım hükmünü anlarsın)
Toplumun üzerinde oluşturduğu
bu elbiseyi attıktan sonra çok mesafe aldığını görür ve yoluna devam edersin.
(İlm-el yakin (Edinilmiş bilgi)
ve Ayn-el yakini (Kendi gözün ile görmüş durumu) tamamlamış Hakk-el yakin (Gerçekliğine şüphe
olmayan) durumuna gelirsin.
Yol, Tanrı’yı ulaşana kadar
gider ama bitmez, sonra yola Tanrı ile beraber devam edilir.
Ey yaren sana davet Tanrı’dan
gelmeseydi bu satırları okumazdın ve kafa yormazdın.
Bu yazılar Tanrıdan sana
uzatılan bir ip.
Bu ipi sıkı tut.
Görelim Mevla’m neyler Neylerse güzel eyler.
*
RAVLİ