9 Nisan 2012 Pazartesi

VELİLERİN DUASI


Başlangıçta Moğolların baş göstermesi Baha Veled Hazretleri’nin duası ile olmuştu.
Çünkü onun mübarek kalbi incinmişti, zira bunlar akıl ile hareket edenlere uymuş ve akıl bağlarıyla bağlanmıştılar.

Bunlar velilerin mükâşefe (Tanrı sırları) âleminden mahrum kaldıkları için kibirlendiler ve inat gösterdiler.
Nitekim kitabın baş tarafında zikrolunmuştur.

Cengiz devletinin inkılâbı ve saltanatlarının son bulması yine onların mübarek hatırlarının incinmesinden olmuş ve Mevlana’nın Pervane’ye verdiği cevap yerine gelmiştir.

(TANRI İNTİKAMI VE TÜRKÜN GÖREVİ VE PEYGAMBERİN DUASI İLE MEVLANA’NIN GELMESİ) yazısını okumalısın)

Bu, dünyada olmuş çok acayip bir keramettir.
Bunu anla ve Tanrı’dan yardım dile.

Bununla bütün âlem Sıddık ailesinin (Mevlana’nın soyu Ebubekir Sıddık Hazretlerinden gelir) Tanrı’ya ne kadar yakın olduklarını bilsin ve dualarının nasıl mutlaka kabul edildiğini görsün.

Bunların o özel yakınlıklarını ve sonsuz özelliklerini gösteren ayetler ve alametler açıktır.
Bu alemetlerin delilleri Peygamberden nakil olunmuş ve güvenilen ravilerin ( Hikâye eden, anlatan) adları bütün kitaplarda yazılmıştır.

Geçmiş velilerin keşif ve kerametleri herkesçe meşhurdur.

Bununla beraber böyle bir bilgelik, kuvvet, kudret, yakınlık, kadem (Uğurluluk), nefes*, hilm (Yavaşlık, yumuşaklık) ve ilim gelmemiş ve baş göstermemiştir.

Nitekim buyurmuşlardır:
ŞİİR:

Felekler, Âdem devrinden şimdiye kadar çok dolaşmış,
Fakat bu devirlerin hepsi bizim devirlerimize hayran kalmıştır.

Peygamberden sonra aşkın en temiz şereflenme, onun mübarek zatı idi.
Peygamberlere uymanın hakikati içte ve dışta ona özel olmuştur.

ŞİİR:
Başka bir sır vardır,
Fakat bunu anlayıp dinleyecek başka bir kulak nerede?
Bu şekeri yemek yeteneğine sahip papağan nerede?

Has papağanlar için hususi surette hazırlanmış kocaman bir şeker vardır.
Alelâde papağanların ondan nasibi azdır.

Yani “ Biz onların ağzını mühürledik
(Yasin suresi 65)
Ayetinin ne demek olduğunu anla.
(Tarikat) yolcusu için önemli olan budur.”


                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
* NEFES
Tanrı erlerinin, Allah adamlarının ayet okuyarak bir kimseye hâsıl olan sevabı vermesidir.

Ayet okunurken veya dua edilirken nefes sahibi kişiden ihtiyacı olan kişiye nur aktarılır.

Bu aktarılma baştaki gözle görülmez.
Ruhtan ruha olan bir geçiştir.

Etkisi yavaş-yavaş başlar ve gittikçe yoğun tesir eder.
İstenilen amaç fazlasıyla olur.

Nefes sahibi ayete yüklenmiş olan nuru o kişinin nefsinde bozdurmadan ruhuna yerleştirir. 

Nefes alan gittikçe iyileşir, rahatlaşır ama bunun o nefesten meydana geldiğini anlamaz, unutur.

Nefesin kıymetini ve etkisini bilen olgun ve uygun kişiden kendisine okumasını ister.

Mesiha nefes: Hazreti İsa gibi nefesinde hayat bulunan, nefesi şifa veren, nefesi tesirli olana denir.

                                           *
Neler öğrendik:
1.    İman bağının akıl bağından güçlü olduğunu öğrendik.
2.    Tamamen akla bağlı kalanların zaman içinde yanılgıya uğrayacağını öğrendik.
3.    Velilerin duasıyla orduların geldiğini ve duası ile orduların yok olduğunu öğrendik.

İş böyle yaren,

Veliler perdelerin arkasındaki gizlilikleri öğrendiklerini, keşif ettiklerini öğrendik.
Yetmiş bin perde ötesinde olan gayb âleminden ve hakikat manalarından haberdar olduklarını öğrendik.

Velilerin şüphesi kalmamış, içi rahat, gönlü kanmış olduktan sonra meydana gelen baş gözünün can gözü, ten kulağının can kulağı haline gelerek ilahi sırların keşfedeceği duruma geldiklerini öğrendik.

Akıla bağlı kalanlar bu perdeleri geçemeyeceğini, mahrum kalacaklarını öğrendik.
İman ile aşk yolunda gidenlerin bu alanda bizlere faydalı olduğunu öğrendik.

Velilerin ölü hükmüne girmeyeceklerini ve kendisine sevgi ve saygıyla bağlı olana yardım ettiğini öğrendik.

Tanrı’dan dua ile yardım istediğimizde velilerin bize yardım ettiğini öğrendik.

Mevlana Hazretlerinin soyunun Allah dostu ve yardım ettiği memurlar olduğunu öğrendik.

Yaren,
Müminlerin tamamı Allah’ın yardımı ulaşmıştır.    

Günahlara tövbe ederek, Hak yoluna dönerek, bir aydınlatan bularak ve başvurarak bu yolu öğrenerek yönümüzü Allah’a çevirmeliyiz. 

Cenabı Hakka yaklaşıp O’nun hitabına mazhar olarak O’nun ikramlarına kavuşmuş Allah’ı seven ve Allah tarafından sevilen bahtiyar biri olmak için çalışmalıyız.

İnşallah nasip ve kolay olur.
Âmin.
                                            *
RAVLİ

Popüler Yayınlar