Evet, bir zümre şüphede kaldılar (Tanrı acaba yok mu, insanlar kavram olarak mı oluşturmuş?).
Bir zümre de yakın mertebesinde (Varlığını kabul ederek yaklaşma yolları bulmuşlar).
Bu bir topluluğun mertebesidir diyorsun.
Hallac (Mansur), şüphe içinde gitti (Tanrı huzuruna çıkmaya bir perde kalmış, görememiş)
Bir zümre de şüphe ve yakın arasında kaldı (Büyük adamlar ve çok kişiler Tanrı var dediğine göre vardır diyerek, Tanrı ile yakınlaşmaya çalışan ama içinde şüphesi hala olanlar).
Şehitlerin ruhları yeşil kuşun, müminlerin ruhları akkuşun, çocukların ki serçelerin, kâfirlerin ruhları da karakuşun kursağındadır.*
Tanrı’nın has kulları için Sem’a helaldir, çünkü onların kalpleri temizdir.
Tanrı rızası için sever, Tanrı gayreti ile kin beslerler, gönülleri sağlamdır.
Eğer benim sövüp saymam yüz yaşındaki kâfirlerin kulağına deyse, imana gelir.
Müminin kulağına ilişse velilerden olur, cennete gider.
Evvelce rüyamda sana demiştim ki:
Benim göğsümle onun göğsü birleştiği zaman bu onun makamı olur.
O bundan önce de birçok rüyalar görmüştür, nihayet Müslüman gider, selamet gider.
Eğer Hazret-i Muhammed’in ümmeti hakkındaki duası yani:
“ Ulu Tanrım ümmetime doğru yolu göster ki, onlar bunu bilmezler “ anlamındaki yalvarışı olmasaydı.
Ebucehil nasıl olur da işkembeyi o seçkin peygamberin arkasına bırakırdı.
Basıl olur da onun elleri kurumadı veya şişip çatlamadı?
Nihayet o Peygamber ki, onların yolunda yürüyen tek bir atlıdır.
Şu kadar ki, ona karşı edepsizlik eden kimseye çarçabuk bir bela yetişir.
Öyle bir insan ki, onun karşısında bütün insanlar ve melekler merdivenlerini yere bırakır (Ondan daha yüksek gözükmek istemezler) , onun yüceliğini seyre dalarlar, sözlerine hayran olurlar.
İp ve urganlarla hünerler gösteren, halkı şaşırtmak isteyen hokkabazlar (Sihirbazlar), onun ipinin kuvvet ve uzunluğu, onun kahramanlığı ve korkusuz savaşları karşısında şaşırırlar.
Hele onu siyah bir aslana binmiş, aslanı tembel bir eşeği kamçılar gibi sürdüğünü görenler onu nasıl unutabilirler!
***
*( Yeşil kuşun kursağında: Tanrı huzuruna görevini tam yapanların, bu yolda can verenlerin (Şehid olanların) ruhların hazır olarak toplandığı ruhlar âleminde ki (Berzah) yer olup Tanrı huzuruna çıkarılmak için hazır bekletilen.)
“ “ Şehidler ahrette peygamberler, sıddıklar, ve Salihlerle beraber olurlar”
(Nisa suresi 69)
(Akkuşun kursağında: Temiz müminlerin toplandığı ruhlar âleminde ki (Berzah âlemi) yer olup Tanrı huzuruna çıkarılmak için hazır bekletilen.)
(Serçelerin kursağında: Günahsızların toplandığı ruhlar âleminde ki (Berzah âlemi) yer olup Tanrı huzuruna çıkarılmak için hazır bekletilen.)
(Karakuşun kursağında: Kâfirlerin toplandığı ruhlar âlemindeki (Berzah) korku ile kıyameti ve cezalandırmayı bekledikleri (Berzah âlemi) yerdir.)
“ (Ayetlerimizi) inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah’ın, meleklerin ve tüm insanların laneti onların üzerinedir”
(Bakara suresi 161)
***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
***
Neler öğrendik:
1. Tanrı’yı görmek, varlığında yok olmak için Tanrı eri olmak ve Sema etmek gerektiğini öğrendik.
2. Veli yardımı ile görüşe engel olan perdelerin kalktığını öğrendik.
3. Tanrı’dan aldığı güç sahipleri ile göz boyayan sihirbazların bir değerde olmadığını görmemiz gerektiğini öğrendik.
4.
İşte böyle yaren,
Ruh ve can bütün vücuttadır.
Göğüste kalp ve gönül vardır.
Tanrı’nın baktığı yer kalptir, gönül ise evim dediği kaldığı yerdir.
Göğüs göğse birleşmesi demek: Tanrı’nın kalacağı yeri her iki kişinin de aynı temizlikte bulundurmasıdır.
Gördüğümüzün hakiki mi yoksa göz boyayıcıların bize inandırmaya uğraştığı mı bunu ayırmamızın önemli olduğunu öğrendik.
Tanrıdan güç alan ve yetki kullananların şiddetli davranmamasının sebebinin Peygamberimizin bilmiyorlar sözünden dolayı düzelmeleri için Tanrı’dan zaman isteme yalvarışından olduğunu öğrendik.
Eğer bu yalvarış olmasaydı Tanrı erlerine yapılan edepsizlerin cezası hemen verilirdi.
*
RAVLİ
