29 Nisan 2012 Pazar

ŞEMS-İ TEBRİZİ VE KENDİNE BİR AYNA ARA

(Perde, karanlık, gece ifadesi: Hakikate, doğruya, istenilen faydaya engel olan veya gizlenmesi gerekeni gizleyen manasında kullanılır)

Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:
Yani bu peygamber, ümmetine olmayan iki şey bıraktı.
(Biri Kuran, diğeri sünnet- veda hutbesine bak)
 Belki o vardı da önüne bir perde çekilmişti.


Büyü yaparlar, konuşurlar uğraşırlardı ki, bu perdeyi kaldırsınlar.
Bütün peygamberlerin öğütlerinin özeti şudur:

Kendine bir ayna ara!

Şimdi cevap vereceksen uygun söyle, yani nasıl ki kanatlı bir kapının karşılıklı her iki kanadı iyi takılınca birbirinden ne eksik ne fazla gelirse sen de öylece soruya uygun karşılık ver.

Padişahın biri diyor ki:
Bana gelen kimsenin ben konuşmadıkça söze başlamamasını istiyorum.
Ben bir şey sorunca da uygun cevap versin, hiç fazla söz söylemesin

Bir ziyaretçiye sordu:
Karın var mı?
Cevap verdi:
Bir karımla üç çocuğum var” dedi.

Şah hiç iltifat etmedi:
Buna yol verin” dedi.

Ziyaretçi şaha bir kâğıt yazdı ve dedi ki:
Tanrı Musa peygamberden” Elindeki nedir?” diye sordu, o da “ Bu sopamdır, üzerine dayanırım, bununla koyunlarımı sürerim” diye sözü uzatmadı mı?”

Şah kâğıdın altına şöyle cevap yazdı:
“ Musa’nın sözü uzatmasında başka bir hikmet var idi, ama akıllı kişi soruya uygun cevap verendir.

Birine sordum:
Sen nerede oturuyorsun?
O.
Külhanda” dedi.

Bu yalandır, gerçeğe uygun değildir.
Oturduğu yer tek bir külhandan başka değildir.
Bir yerin aynı zamanda iki kişi tarafından işgali imkânsızdır.
(Külhan işyeridir, başka bir yerde oturur.)

Bu büyükler ve ergin kişiler ki, şu varlık âlemi onlar için var olmuştur.
Onlar için de bir perde vardır.

Bundan dolayıdır ki bunlar zaman-zaman sırlardan bahsederler.
Tanrı ile birlikte, şaşkınlık ve ıstıraba düşmezler.

Başka bir vakitte perde yoktur.
Sırlardan bahsediyorum, söz söylemiyorum.

Acaba bu büyükler nasıl olur da söze de yer verirler?
Bunlar arasında Beyazid (Bistami), o gibi kimselerden değildir.

Hâlbuki peygamberler, kitap getiren resuller bunlardandır.
Meğer sözden mest (Sarhoş) oldular, uzaktan bu hallerini saklamadılar, yazmadılar.

Yüz bin küp dolusu şarap, Tanrı sözünün verdiği neşeyi veremez.
Kuran’ı bilenler çok dar bir yerdedir.

Önce sözü anlayan ve bilenler, Kuran’dan bir çare bulur, dar yerde kalmazlar.
Çünkü daha önce Kuran’dan aldıkları neşe ve geniş ilham Kuran’ın manasını açıklayabilirler.

Nasıl ki şöyle denilmiştir:
ŞİİR:

Geceye dedim ki uzan uzanabildiğin kadar,
Şimdi o dolunay uykudadır.

Yani gece her ikisi ile başkaları arasında perde olduğu için yahut bir utancı varsa kendisi ile sevgilisi arasını perdelediği için geceye böyle hitap edilmiştir.

( Seven ve sevilenin bir arada olduğu başkaları tarafından görülmesin diye oluşan perde (Karanlık))
(Veya sevgilinin huzuruna kabul edilmesine engel olan bir utanç varsa perde açılmaz böylece görme olmaz)

Biri dedi ki:
Ey Tanrı peygamberi, ben o karanlık ve soğuk ikiyüzlü araba senin peygamberliğine yaraşan sıfatları nasıl söyleyebilirim?”

Hazreti peygamber şöyle buyurdu:
Gerektir ki sana bütün Araplar perde olmasın.
Bu Arap sana perde mi oldu?”

O kişi:
Ama ey Tanrı resulü o inkârcı ve düşmandır” dedi.
Hazreti peygamber:
Bu sefer şu cevabı verdi:
Senin bu kötülemenin ona ne faydası var?
Ancak Hak sözü ile onun başını kaldırabilir, ona bir sevgi aşılayabilirsin, ola ki gerçek sözün ona bir faydası olsun
Geceye uzun dedim.

Bizim çömezlerimiz (Ders alanlar), o yarım işte, onun perdesidir, onun gecesidir.
Aramızdaki kıskançlıkların inadına Tanrı’ya af dileklerimizi uçuruyoruz.
Tanrı’ya şükürler olsun; mademki uçuruyoruz (Bu sıkıntı gider) gider.

Gücün yeterse düşmana hoşgörülükle, sevgi ile bak!
Bir kimsenin kapısına muhabbet yönünden gidersen ona hoş gelir.

İsterse düşman olsun.
Çünkü o senden ancak kin ve sertlik beklerken sevgi görürse hoşuna gider.

 
                   ***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
                    ***

Neler öğrendik:
1.    Bizi bize olduğumuz gibi gösterecek (Söyleyecek) doğru sözlü biri olması gerektiğini öğrendik.
2.    Peygamber efendimizle ve Kuran’ı kerimin indirilmesi ile perdenin aralandığını, bilinmesi gereken çok şeyin açıkça görünmesi sağlandığını öğrendik.
3.    Her şeyin karşılığını vermemiz gerektiğini öğrendik.
4.    Sorulan soruya uygun cevap vermemiz gerektiğini öğrendik.
5.    Eksik veya şaşırtmalı cevabın kabul edilmeyeceğini öğrendik.
6.    Büyük bile olsalar Tanrı’yı görmeye engel olan perde olduğunu öğrendik.
7.    Sorunumuza Kuran’a bakarak ve oradaki konumuzla ilgili sözü anlayarak sıkıntıdan kurtulma yolu bulabileceğimizi öğrendik.
8.    Kuran okumaktan oluşan sevinç ve anlayış genişliğinden ve ilhamla bunun desteklenmesinden daha da iyi hakikati anlayacağımızı ve açıklayabileceğimizi öğrendik.
9.    Tanrı sözü ile bir insanı yanlış yoldan kurtarıp doğru yola yönlendirebileceğimizi öğrendik.
10.                      Tanrı erlerinin arasındaki olan kıskançlıkların onlara perde olduğunu, Tanrı’dan af istendiği için perde olması durumundan kalktığını öğrendik.
11.                      Düşmanımıza bile hoşgörülü ve sevgi yönünden iletişim kurmamız gerektiğini öğrendik.

İşte böyle yaren,
Çok bilsen de, büyükler arasında ismin söylense de yine bir perde ile Tanrı’ya ulaşmanda engel olduğunu öğrendik.

Kuran-ı Kerimden Tanrı sözlerinden sarhoş olanlar çok az söz söylerler.
Kuran-ı Kerimden sarhoş olmak en alt düzeyde anlatımla şöyledir.

Tanrı neyi yapmamız, neyi yapmamamız gerektiğini Kuran-ı Kerimde bildirir.

Eğer bu söylenenleri çoğunu yapıyorsan Tanrı tarafında olduğun için sevinç duyar sarhoş olursun.
Eğer söylenenleri yapmıyorsan Tanrı’ya karşı durumdasın ki korkular seni rahat bırakmaz.

Sonuç olarak hakikate ulaşmamıza engel olan görünen ve görünmeyen, yakın ve uzak olan, dikkatsizliğimizden veya bilgisizliğimizden ve benliğimizden kaynaklanan bize perde olan engellerin çok olduğunu öğrendik, anladık.

Hak sözünü anlamaya çalışarak ve hoşgörülü ve sevgi yaklaşımında olarak bize perde olanların çoğundan kurtulabileceğimizi ve başkasını kurtarabileceğimizi öğrendik anladık.
                                     *
RAVLİ

Popüler Yayınlar