22 Nisan 2012 Pazar

ŞEMS-İ TEBRİZİ VE ACİZLİKTEN NE OLUR

Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:

Buyuruyorsun ki:
Mevlana’nın kudreti, nuru ve ululuğu vardır.
Nihayet o ki asılsız şeylere, batıla inanır, onun arkasından yürür ve ona uyar, böyle bir insanda nasıl kudret ve nur olabilir?

Yine buyuruyorsun ki:
Elli tane Tanrı velisi Mevlana’nın ardından yaya yürüse gerektir.
Nihayet o, bir kör insanın arkasından nasıl yürür?

Velilerin nişanları, izleri vardır diyorsun.
Sen kimsin ki, evliyanın nişanını bileceksin?

İnsan aciz kalınca, o acizlikten ya bir aydınlık, ya da bir karanlık belirir.
Çünkü iblis acizliği yüzünden karanlıkta kaldı.

Melekler ise yine acizlikleri dolayısıyla aydınlığa çıktılar.
Mucize de böyle yapar,

Hakkın ayetleri de böyle olur.
Aciz kalınca secdeye kapanırlar.   
         
                   ***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
                    ***
 Görmez misin ki, göklerde olanlar ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah’a secde ediyor; birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur.
Allah kimi hor ve hakir kılarsa, artık onu değerli kılacak bir kimse yoktur.
Şüphesiz Allah dediğini yapar
(Hac suresi18)

Göklerde ve yerde bulunanların hepsi, ister istemez Allah’a secde ederler
(Ra’d suresi 15)


Neler öğrendik:
1.    Asılsız şeylere, batıla (Temelsiz, içi boş) inanır, onun arkasından yürür ve ona uyar, böyle bir insanda nasıl kudret ve nur olamayacağını öğrendik.
2.    Uğraşıp da bir şey yapamamanın acizliğinde bize “ Ümidinizi kesmeyin” diyen Tanrı’ya teslim olur, kalbimizi bağlar da yardım beklersek aydınlığa ulaşacağımızı öğrendik.
3.    Aklın çaresiz kaldığı zaman Tanrı’dan ümidini kesen, şikâyetçi olanın karanlığa gireceklerini, gideceği yolu göremeyeceklerini, zan içinde kalacaklarını, zarar göreceklerini öğrendik.
4.    Bilgili bir insanın önünü göremeyen birini takip etmediğini öğrendik.

Tanrı hüküm sahibidir ve bizi istediği şekle sokar.
Alçak gönüllülükle Tanrı’ya itaat edip, boyun eğenlerin aydınlığa kavuşacağını, bilinçli davranacaklarını öğrendik.

Normal zamanda Tanrı’yı tanımayanın, tanıdığı halde saygı gösterip emirlerine itaat etmeyenlerin karanlıkta kalacaklarını, hakikati göremeyeceklerini, bilinçli davranamayacaklarını, işin sonunu düşünemeyeceklerini öğrendik.

Biz işleri kendimiz yaparız gözükürüz ama onu bir yaptıranın olduğunu, şartları hazırlayanın olduğunu, emri ile hareket ettiğimizi anladığımız zaman Tanrı’nın iradesini anlamaya başladık demektir.

Yaren kafan karışmasın.
Tanrı her şeyin sahibidir ve hüküm verenidir.
Bize küçük bir alan bırakmış ve burada bizi sınav yaparak kendine yaklaştırır veya uzaklaştırır.

Bu bakımdan çok dikkatli olmalıyız.
Ben ve ben merkezli davranışlarla kendimize güvene ve başarılara sahipleniriz.

Kendimize güvenmemiz, başarı elde etmemiz yanlış bir iş değildir.
Ama bu başarıyı sahiplenip de Tanrı’yı yok saymamız bizi karanlıklarda ilerlememize ve tuzağa düşerek yok olmamıza sebep olur.

Yaren aklın ve bilgin yok mu?
Neden Ulu Tanrı’nın sevgisini, beğenisini, yardımını, desteğini almayasın.

Cahilcene, körcesine, karanlıkta yol almak akılsızlık, bilgisizlik değil de ne ki?
Bu uyarılardan sonra yine kendi doğrultusunda gidene acınmaz.

Google dan RAVLİ VELİ yaz evliyaların işaretlerini oku.
                                     *
RAVLİ

Popüler Yayınlar