4 Nisan 2012 Çarşamba

BASİRET NEDİR?

Anlayış, akıl erdirme, yetişme, erişme, olgunlaşma çalışmaları ile anlayışlılık, çabuk seziş, özü kavramak yeteneğine sahip olarak: 
Hakkın kullarına baktığı yer olan kalp ile görmek demektir.

Yani Allah kullarına nasıl davranıyorsa bu incelikleri, zamanlamayı, davranışları öğrenip, düşünüp, anlamak ve benzer şekilde davranmaktır.

Buna Tanrı rengine bürünmek, aynı renkten olmak, Tanrı boyası ile boyanmak tabiri edilir.

Temizlenmiş Tanrının bakışına hazırlanmış bir kalbe Tanrının nuru kendini gösterir.
Yani kalbinde aydınlık oluşarak görme kuvveti verilir.

Yani göremediğin hakikatleri o aydınlıkta görür olursun.
Hatta daha fazlasını görürsün ki bunlar sırdır, sırların sırrıdır.

Temizlenmiş, nurlanmış (Aydınlanmış) bir kalp olduğu zaman aklın artık delil, şahit aramadan, görme gereği duymadan inanışı çabuk olur ve yolda hızlı ilerleme sağlar.

Yani gözle gördüğün ne düşündürüyor, ne ifade ediyorsa,
Kalp ile görme aynı etkiyi yaptırır.
Yani duyunca, okuyunca, rüya görünce, hayal görünce görmüş gibi inanırsın.

Görme göz ve ışıkla olur, aklın değerlendirir, tanımlar.
Gözle bakmadığın durumlarda gözün kalbin olur, ışığın nur olur görür aklın değerlendirir, tanımlar.

Basiret kalbini göz yapıp, nuru da ışık yaparsan başkalarının göremediğini görürsün buna basiret denir.

Basiret ilahi bir nurdur.
Yani Tanrı armağanıdır.

Kişi kalbini temizledikten sonra olur.

Hakla (Uygunluk, doğruluk)- batılın (Temelsiz, çürük), doğru ile yanlışın birbirinden ayrıldığı marifet, bilgi ve kalp nurudur.
İlham ile veya tecrübe ve öğrenme sonucunda oluşur.

Basireti bağlanmış tabiri: 
Ne kendi görebilir, ne de görenin sözüne güvenip kabul etmeyendir.

Böyle kişiler yüzleşmekten kaçarlar.

Hayatın gerçeklerinden korkmuşlardır.

Suçluluk içinde sosyal ortamdan uzaklaşmışlardır.

Benlikleri ağır basar başka birinin bilgili veya görüşünün kendinden bilgi ve görüşünden üstün olduğunu kabul etmediğinden gizlenir.

Hayal dünyasından çok hoşlanarak gerçek hayata dönmek istemez.

Yani gözü vardır göremez, kulağı vardır duyamaz.

Cahil görmez, dinlemez, anlamaz, gereğini yapmaz.

Ahmak görür, dinler, anlamış gibi yapar, doğruyu değil de zıddını yapar.
Basireti bağlanmış ne dinler, ne görür, ne anlar ne de işin gereğini yapar.

Basireti bağlanmışa doktorlar çare bulamaz, ancak Tanrı’ya dua ederek basiretinin açılmasını dilemelisin, istemelisin.
Yetki Allah’ındır.

Basiret gözü: 
Kalpte eşyanın hakikatini görmeye yarayan kuvvettir.

İlham yoluyla, tecrübe ederek veya öğrenme sonucunda oluşur.

İdrak gücü, yakin, marifet, feraset, şahit, akıl, zekâ, delil, sezgi, öngörü oluşturarak DOĞRUYU OLDUĞU GİBİ GÖRMEK.

Nurlanmış olan kalbin bir özelliği yahut kalpteki eşyanın hakikati görmeye yarayan kuvvettir.
Kutsal nurla güçlendirilmiş ve parlatılmış akıldır ki gözde delil ve belgeye muhtaç olmaz.

Göze göre görme ne ise, kalbe göre basiret odur.

Gözün görmesine sebep olan nura basar (Görme) denildiği gibi kalbin görmesine sebep olan ve kalp gözü denilen hassaya (Özel olan nitelik, kuvvet, güç) da Basiret denir.

                                     *
RAVLİ

Popüler Yayınlar