25 Mart 2012 Pazar

ULU ARİF ÇELEBİ VE DERVİŞ KADIN AHİRETTE NE İLE KARŞILAŞACAK

Bir gün gönül sahibi, derviş, âlim bir kadın, Çelebi Hazretlerini görmeğe gelmişti.
Birçok yiyecek, armağanlar, elbiseler getirmişti.

Uzun sohbetten sonra, yaranla konuşmadan sonra:
Kıyamet gününde biz biçarelerin hali nasıl olacak, akıbetimiz o âlemde ne olur? Diye sordu.

Çelebi Hazretleri:
“Tanrı inayet buyurur, cennete girersin. Cennet hurileri hizmetçilerin olur.” Buyurdu.

Kadın:
“ Tanrıya şükürler olsun, bizi o makama eriştirecek.
Daha başka ne olacak?

Çelebi Hazretleri:
“ Türlü renklerde elbiseler giyersin, kıymetli şaraplar içersin, güzel bir hayat sürersin” Buyurdu.

Kadın tekrar:
“ Daha başka ne olacak?” diye sordu.

Çelebi Hazretleri:
“ Her gün müminlerin, dervişlerin, Peygamberle velilerin, mutlu ve uğurluların, şehitlerin, Salih dostların yanına giderek orada cennet nimetleri, gözlerin lezzet bulduğu eğlencelere katılıp, yiyecekler yerler, nurdan köşkler üstüne çıkıp, gezintiler yapar “ Buyurdu.

Kadın tekrar:
“ Daha başka ne olacak?” diye sordu.

Çelebi Hazretleri:
“ Sonunda cennette hakkın yüzü görülür.
Öyle ki Allah’ın evliyası için söz verdiği Tahur şarabından sonsuz seneler sarhoş olurlar, ebedi hoşlukla hoş olurlar.

 Kadın tekrar:
“ Daha başka ne olacak?” diye sordu.

Çelebi Hazretleri:
“ Ebedi cennetin nimetlerinin sonu, minareler ve çınar dalları gibi kudretten yaratılmış cinsel aletle dul kadınlar, işveli kadınlar tatmin edilecekler, sevinip lezzet bulacaklar.
Bu işten daha hoş ne ola?” buyurdu.

Derhal bu muhlis derviş kadın tam bir doğrulukla baş koyup, her ne giymişse güyendelere (Okuyuculara) bağışladı, sevinçle çıkıp gitti.

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                       ***
Tahsin Yazıcı ve Feridun Nafiz Uzluk (Nur içinde yatsınlar) tercümeleriyle)
                                          *

Neler öğrendik:
1.    Tanrı’nın nimetlerinin ahrette ve sonsuza kadar devam edeceğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Bazı insanların dünyada hasret kaldıkları isteklerin de cennette Tanrı’nın nimetinin tamamlanacağını öğrendik.

İstek cinsel de olsa, uygun olmasa da, sapıkça olsa da Tanrı’nın yasağına uyarak kendini bu istekten mahrum edene dünyada yasaklanmış olan bu isteğin ahrette nimet olarak sunulacağını öğrendik.

Genel nimetlerden sonra kişiye özel nimetlerin Tanrı lütfü olarak verileceğini öğrendik.

Burada dikkat etmemiz gereken hak ediş olarak karşılık almak değildir.
Ama Tanrı emirlerine uymaya çalışanın ve bu uğurda elinden gelini yapana bu nimetlerin sunulduğunu öğrendik.
                                            *
Latife:
Adam lokantaya gidiyor.
“ Ne yemek var?” diye soruyor.

Garson hızlı bir şekilde bütün yemeklerin adını ….var diye hızlı sayıyor.
Adam algılayamadığı, için:
“ Başka ne var? Diye birkaç defa soruyor.

Kızan garson:
“ Haşgeç yağında kızarmış anenin .mı var diyor.
                                               *
Yaren,
Cennete gidiyorsun, güzel elbiseler giyiyorsun, huriler hizmetçin oluyor, kıymetli şaraplar içip güzel bir hayata kavuşuyorsun, bütün büyükleri yakinen görüyorsun, köşkte oturuyorsun, istediğin yere gidebiliyorsun, eğlenceler ediyorsun, Tanrı’nın yüzünü görüyorsun, kendinden geçip sarhoş oluyorsun.

Sonra da daha başka ne olacak? Dersen.
Garsonun cevabını alırsın.
                                               *
Yaren şunu iyi bilmemiz lazımdır ki eksik olsa da, yetersiz olsa da, akıl dışı olsa da bizi yaratan Ulu Tanrı isteğimizi hazinesinden verir.
Tanrı hazinesi vermekle eksilmez ve bitmez.

Bu dünyada da verir ahrette de verir.
Bundan hiç şüphemiz olmaması gerekir.

Tanrı’ya sevgiyle bağlananın, Tanrıya ulaşmak için peygamberimizi ve velileri kendine kılavuz edenin nimetlerinin tamamlanacağını biliyoruz, inanıyoruz.

İsteyin vereyim diyen Tanrı’nın bilmediğimizden dolayı istemediğimiz sayısız nimetlerine de kavuşacağımızı biliyoruz ve inanıyoruz.

Sen, sen ol da bu doğru yolu ve sonuçları gösteren büyüklerimize aşkla bağlan ve bu yoldan her ne olursa olsun sakın ayrılma.

Senin niyetin ve kararlılığın daima imtihan edileceğini de unutma.
Tam bir doğrulukla baş koymalısın ve edebine uymalısın.
                                            *
RAVLİ

Popüler Yayınlar