26 Mart 2012 Pazartesi

MEVLANA VE MÜRİTLERİNİN TANRININ SEVMESİ

Bir gün Ebülhayrat Sahib Fahreddin;

“Mevlana hazretleri büyük bir padişahtır.
Fakat onu müritleri arasından çekip almak ve müritlerini öldürmek lazımdır “ demişti.

Bu söz Mevlana’nın kulağına gittiği vakit gülerek
“ Acaba bunu yapabilirler mi?” buyurdu.

Sonra
“ Bu bizim müritlerimiz bu dünya ehli nazarında bu kadar kızgınlık ve düşmanlığa duçar (uğramış) oluyor.
Bu hal müritlerin Tanrı’nın inayet nazarına mazhar olmuş
(Tanrı’nın iyilikle bakması şerefine erdikleri)
Ve onun indinde (Tanrı’nın kendi ölçü ve görüşü ile) kabul edilmiş ve sevilmiş olmalarından ileri gelse gerektir.

Çünkü biz, bütün insanları kalburdan geçirdik, bunlardan başkaları kalburüstünde kalmadılar.
(Kalburdan geçirmek: Ayırmak, elemek, benzerleri arasında seçkin olarak kalmak)

Dünya bilsin bilmesin bizim cismimiz müritlerimizin canı ve müritlerimizin cismi de dünyanın canıdır” dedi.

                                      ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler öğrendik:

1.    Mevlana ve müritlerinin bir can olduğunu öğrendik.
2.    Müritlerin böyle büyük bir kişinin yanında yer almalarından, gönül verip bağlanmalarından başka insanlar tarafından kıskançlığa ve bunun öfke ve kızgınlığa kadar gittiğini öğrendik.
3.    Kendini Mevlana ayarında sananların, Mevlana hazretlerine ulaşamadıkları zaman müritlerini bahane ettiklerini öğrendik.
4.    Tanrı’nın sevdiği kulların sahip olduğu güzellikler baş gözü ile görünmese bile çok kişi his ve duygu olarak anlar.
5.    Bu gizli güzelliği anlayan iyilik üzerine ise gıpta ederek özenir.
6.    Bu gizli güzelliği anlayan kişi fena huylu ise düşmanca tavırlara girer.
7.    Tanrı’nın sevdiğini sevmeliyiz, çünkü onları Tanrı sevmiştir.
8.    Benzerlikte aldanmanın olacağını anladık.
9.    Farklılıkların ne kadar çok önemli olduğunu anladık.
10.                      Mevlevileri gelişi güzel oluşan bir topluluk olmadığını anladık.

Yaren sana halktan çekil, uzaklaş diye yapılan öneriyi iyi anlamalısın.
Nefsinle bir taraftan mücadele edeceksin.
Diğer taraftan şeytan seni rahat bırakmayacak.
Halkın gizli düşmanlıkları da bir taraftan seni uğraştıracak

Öyle ki bana ne oluyor?
Birden bire her şey üstüme-üstüme geliyor.
Sanki herkes bana düşman.
Herkes tuttuğum yolun doğru olduğunu söylüyorlar bir taraftan da engel olmaya uğraşıyorlar diye söylersin.
Kafan karışır ne yapacağını şaşırırsın, vesveseye düşersin.

Ey yaren.
Tolun doğru, elde ettiğin gözükmeyen kıymet herkesin elde etmek istediğidir.
Kötüleştirerek, çirkinleştirerek kendilerinden daha yüksek seçkin biri olmanı en yakının dahi istemeyecektir.
Çünkü ne denli görüş sahibi değilsen seni istediği yöne çekip, kendi yüklerini sana taşıtmak isteyeceklerdir.

Sakın bu yoldan ayrılma.
Kıymetli bir şey elde etmek zordur ama o kıymetli elde ettiğini elinde tutmak daha zordur.

Hazreti Mevlana bizim ile dost olanı bırakmayız der.
Artık sen o topluluktan oldun.
Adın o toplulukla anılacağından seni en güzel bir terbiye ile terbiye edeceklerinden en ufak bir şüphen olmasın.

Ey yaren başına ne gelirse gelsin, kim ne derse desin Allah’a giden bu yoldan ayrılma.
Sabırla devam et.
Her kuluna yardım eden Allah elbette ki kendine yönelmişlere yardım eder.

Yaren unutma ki başına gelenlerle hep imtihan edileceksin.
Bu yol zordur ama sonu iyidir.
                                *
RAVLİ

Popüler Yayınlar