18 Şubat 2012 Cumartesi

ULU ARİF ÇELEBİ VE AZİZLERE SECDE ETMEK

Tokat şehrinde itibarlı bir sofu vardı. (Adı yazılı değil)
Bu sofu çok defa dostların Çelebi Hazretlerine secde etmelerini yerer ve taklitçilere (Mukallit) yakışır bir şekilde itiraz ederdi.

Çelebi Hazretleriyle (sırrı kutlu olsun) karşı karşıya geldi.
Korkusundan kendisinin bir can düşmanı ile karşılaşmış gibi oldu.

Çelebi:
“ Ey derviş!
Sana bize secde etmek yakışmaz.
Çünkü senin yapacağın secde küfürdür (İnanmadan yaptığın kıymetsiz davranış). 

Şundan dolayı ki bizi kendin gibi insan görüyorsun, insan olmaktan geçmemişsin, meleklik makamına erişmemişsin; bu şeytan görüşüdür.

ŞİİR:
“ Sen azizleri insan gibi görüyorsun.
Bu bakışın sana iblisten miras kaldığını bil”
(Mesnevi 1.Cilt s.243/3962)

Sen şeyhin zekâ ile dolan içindeki nurlardan habersizsin.
Çünkü eşeksin.

Fakat dostlarımıza secde etmemek, mutlak küfürdür (İnansız olmak).
Çünkü Hakkın nuruna sırt çevirmek şeytan mezhebini taklit etmek, körlerin işidir ve büyük bir hatadır.

Bir kör böyle hareket eder.
Bizim dostlar ise, ezelden ebede kadar Tanrı’nın:

“ Meleklere: Âdeme secde edin!
Demiştik.
İblisin dışında hepsi secde ettiler.
İblis: Ben, dedi, çamurdan yarattığın bir kimseye secde mi edeyim!”
(İSRA suresi 61)

Onlar da secde ettiler, kibir göstermediler.
Dostlarımız ayette buyrulan emrin kullarıdır.

Onların yaptığı bu secde onlar için binlerce vergi (ata) ve kuvvete sebep.
İblisler içinse, küfür ve rettir.

Şeytanların şanında olan kişi inanmaz ve boyun eğmez.
Büyüklenmesinin sarhoşluğundan kurtulamadığı için kovulmaya layıktır.

“ Hani biz meleklere (ve cinlere):
Âdeme secde edin demiştik.
İblis hariç hepsi secde ettiler.
O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden oldu”
(BAKARA Suresi 34)

Ayetinin fermanına uymayanlara
“O, kâfirlerden idi” buyrultusundan başka bir şey yazılmaz” dedi.

Bunun üzerine bu gönlü yaralı derviş, derhal elbiselerini yırttı kul ve mürit oldu.
Kendi katırını da Çelebi’ye hediye etti ve özürler dileyip kurtuldu.
                                                                                                                                                                                                
                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
(Mukallit: Peygamberimizin görünen davranışlarına çok değer verir, mana yönüne az önem verenler.)

Neler öğrendik:
1.    Aziz olan insanın insanlığı normal bir insandan farklı olduğunu, meleklerin secde ettiği bir insan olduğunu öğrendik.
2.    Peygamberin dışa yansıyan davranışlarını taklit edenlerin kendilerini beğenip Mevlevilerin davranışlarına dinde yok, peygamberimiz zamanında böyle davranılmamış diye itiraz ettiklerini öğrendik.
3.    Veli, eren, ermiş gibi aziz insanlara secde edilmesinin normal ve doğru olduğunu öğrendik.
4.    Büyüklenmeye neden olan her şeyin yanlış olduğunu öğrendik.

İşte böyle yaren,

Adımızı müminler, iyiler defterine yazdırmamız gerektiğini öğrendik.

Adımızı kâfirler defterine, büyüklenip kovulanlar defterine yazılmaması için uyanık olmamız gerektiğini öğrendik.

Sana aziz olana secde etmek düşer,
Secde ettiğinden de senin imanını güçlendirmek düşer.

Allah'a secde ettiğimizde " Süphane-rabbiyel ala" deriz.
Aziz olan kişiye yapılan secdede bu denmez.
,                                                 *
RAVLİ

Popüler Yayınlar