19 Şubat 2012 Pazar

SECDE VE ERLİK

  

Bir aleviyle bir âlim ve bir puşt, Rum ülkesine bir şeyler götürüyordu.

Kâfirler, üçünü de ansızın esir edip aşağılanarak putun önüne çektiler.

Her üçüne de dediler ki: Çare yok, puta secde edeceksiniz.
 Secde etmezseniz öldürüleceksiniz.

Bu üç er düşünmek için ertesi güne kadar zaman istediler.
 Aldılar.

 Alevi, Çaresiz bir haldeydi.
Söyleneni yapmam gerek dedi.

Atalarıma güveniyorum.
Yârin benim için şefaat (aracılık) eder elbette dedi.

Âlim, de dedi ki: Ben canıma tenime kıyamam doğrusu.
Puta secde etsem başımı yere koysam bana da din bilgisi şefaat eder.

Puşt, ben dedi yolumu yitirdim, hiçbir şefaatçinin yardımı yok bana.
O halde secde etmem doğru olmaz.

Mum gibi başımı kesseler ne korkum var?
Secde edersem mahvolacağım.

Şu halde puta secde etmem ben.
Başımı bedenimden kesip ayırsalar yine puta karşı başımı yere eğmem.

Can, alevi ile âlime tatlı geldi.
Fakat böyle bir yerde puşt, adam çıktı.

ŞAŞILACAK BİR İŞ Kİ SINAMA ZAMANI ERLİK, PUŞTA

NASİB OLDU, ERLİKLE O ÖĞÜLDÜ.

Gönlünün istediği sevgiliye karşı duyduğun aşkta bir puşttan aşağı olsan bile bir karıncadan aşağı değilsin ya.

İLAHİNAME FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E. B. YAY.392

Âlim ve alevi can korkusu ve çıkarları için inancını değiştirdiler.

Puşt inancını değiştirmedi.
Bir başka bir şeye boş yere güven duymadı.

Söz ve davranış sınamada belli olur.
Puşt bilinen bu sınamada er olduğunu ispatladı.

Kişilerin anlatımlarına, giysilerine, yapmacık hareketlerine, gösterişine, kendini büyük göstermesine, bakarak onu er (yetenekli, kahraman, yiğit) sanma.

Deneme ve sınama yaptıktan sonra kimin ne olduğu belli olur.
                         *
RAVLİ

Popüler Yayınlar