Ebuülkasım-ı Hemedani’ya ait bir hikâye. 43
Hemedan-i, Hemedan’dan çıkmış, bir yere gidiyordu.
Yolda bir put hane gördü.
Seyretmek için içeriye girdi.
Baktı ki bir bölük halk, bir yanda durmada.
Ateşte yağla dolu bir kap var.
Coşup köpüren deniz gibi kaynayıp duruyor.
Puta tapan geldi.
Putun önünde secde etti.
Secde edene oradakiler sordular:
TANRININ NESİSİN SEN?
Cevaben KULUYUM dedi.
Öyle ise çabuk armağanını ver dediler.
O da armağanını verip çabukça gitti.
Tam on kişi böyle hareket etti.
Nihayet birisi geldi.
Pek kuvvetsizdi.
Pek kendinden gecikti.
Zayıftı, rengi sapsarıydı, kurumuş, zayıflamıştı.
Görsen adeta yatağa düşecek hasta dedin.
Ona da: SEN KİMSİN?
Adeta ölü gibisin ama yine de yaşamadasın dediler.
O şöyle cevap verdi: Ben bir parça deriden ibaretim.
TANRIMA AŞIKIM BEN.
Bu sözü söyleyince otur, dediler.
Altın bir kürsüye güzelce yerleştirdiler.
O kızgın yağ dolusu tası getirdiler.
Birden başına döktüler.
Yağın kızgınlığından adamcağızın kafası patladı, kendisi yerlere düştü.
Adamı derhal oracıkta tamamıyla yaktılar, külünü bölüştüler.
İnançlarına göre külü, her derde dermandı.
Şeyh uzaktan bunları görünce kaçıp gitti amma bu hal kendisine pek dokundu.
Gönülden kendine:
EY OYUNLA UĞRAŞIP DURAN diyordu.
Kâfir AŞK YÜZÜNDEN caniyle oynadı.
Senin canın sırları biliyorsa, hadi bakalım, Tanrı sevgisinde böyle ol.
Yok, bunu yapamazsan bari namussuzlarla düş kalk.
O put sevgisinde böyle olunca artık sen, hakikaten Tanrı aşığıysan,
GAYRET ET.
YA CANINDAN GEÇ,
YA DİNİNDEN.
Onu yapamıyorsan bile bunu yap bari.
***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E. B. YAY. 392
*
Şimdiki cemaatlerin davranışları ile put hane davranışlarındaki benzerliği dikkatinize sunarım.
Yarım yamalak yapılan hiçbir iş kabul görmez.
Namussuz: Ahlak kurallarına bağlılık göstermeyen insan.
Canının istediklerine kavuşmak için dini kullanıyorsan, ahret için ödül beklentin olmamalı.
Bu dünyaya ait isteklerine bolca ulaşırsın ancak ahrette ibadetlerinden fayda bekleme.
Ahrete giden ibadetlerin sadece Allah için yaptığın ibadetlerdir ve Allah rızası için yaptığın iyiliklerdir.
Allah iyiliği bizzat kendin ve o kişinin halini bilerek ve başkalarından gizleyerek yapmanı değerli saymıştır.
Sen paranı ver, ben uygun yere veririm diyen insan eline para verme.
O kişinin nefsi iyiliğinin tamamını ulaştırmaz.
Mevlana hazretleri:’Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol’ der.
İkiyüzlü olanı, görünüşü gibi olmayanı, çıkarı için renk değiştireni, hilesi olanı, söyle sever misin?
Beğenir misin?
Doğru insanların beğenisini kazanamayan, Allah’tan ödül nasıl bekler?
Kendini din adına davranıyor gösteren, kişisel çıkarları için dini kullanan, kendini kâfir diye takdim edenden daha aşağıdadır.
*
RAVLİ
