14 Ocak 2012 Cumartesi

SULTAN VELED VE ÖLÜM SONRASI VÜCUT

Sultan Veled Hazretleri (Tanrı onun zikrini yüceltsin) cisimler âleminin merkezinden ruhlar âlemine göçtüğü vakit (Öldüğü) yedi gün yedi gece durmadan yer sallandı.
Arkadaşlar ağlıyorlardı.

Buyurdular ki:
Keskin kılıç kınından sıyrılmadan asla kesmez.
Şimdi de siz, bizim kılıf gibi olan vücudumuzun harap olmasından gam yemeyiz.

Çünkü biz, her ne kadar gözü perdelilerden gizli kalırsak da asılda manevi dostlarımızın yanında hazırız.

Sizi seyretmek ve sizin hal ve hareketlerinizi idare etmekten geri durmayız.
Asılın (Mana) suretle ilgisi kıyamete kadar kesilmez.

Suret, daima, manevi bekanın nitelik ve nicelikten münezzeh olan bir elbisesidir.
         ( Görünenler daima, madde dışı olan ruhun devamlı ve onu başka şeyden ayıran ve ölçülerden uzak olan temiz, arı bir giysidir)

ŞİİR:

“ Ben, sureti atıp (Vücudu) padişahlar padişahının yanına gitmek istiyorum.

Onun hararetiyle nurlanmışım ve onun eliyle suret bağlamışım.

Ey kardeş!
Ben gittiğim vakit sakın benim için yok oldu deme,
Her ne kadar senden gizli isem de ruhların safında hazırım.

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***

Neler öğrendik:
1.    Ölümle ruhun bedenden ayrıldığını öğrendik.
2.    Ölümden sonra çürüyen bedenin yok olmadığını, kıyamete kadar varlığını manevi olarak sürdürdüğünü öğrendik.
3.    Yani vücut şeklinin kıyamete kadar yok olmadığını, ancak toprak ve sudan ayrı olduğunu öğrendik.
4.    Ruhlar âleminde yerimizi, safımızı alarak dünyada olan biteni gözetlediğimizi öğrendik.
5.    Bizden önce ölmüş büyüklerimizin yanına gideceğimizden dolayı mezarda yalnız kalmayacağımızı öğrendik.

İşte böyle yaren,

“ Seven sevdiği ile beraber olur ” hükmünden dolayı kimi, neyi, ne kadar seveceğini, hizmet edip bağlanacağını iyice düşünmelisin..

Sen sevdiğinin yanına gittiğin vakit o da kendi sevdiğiyle beraber, onun sevdiği de sevdiğiyle beraber olacağından bir bütünlük oluşur.
Böylece birbirini seven topluluğu oluşur.

Gördüğümüz her şeyin aslında manadan oluşan bir giysi olduğunu, ölümün kıyamete kadar olmadığını, şekil de değiştirmediğimizi, aynadan görüntümüzün başka alana kaydığı için dünya aynasında görünmediğini öğrendik, anladık.

Açıklayacağım diye daha karışık hale getirdim..
Yaren,

Şunu iyi bilmeliyiz ki kıyamete kadar ölüm yok.
Ölüm olmadığı için ahrete giden ruh topraktan ve sudan şekil almış bedenini bırakır.

Bu bırakmayla zamanla mana ile oluşmuş, gelişmiş ruh aynı şeklin varlığını görüntü olarak daima yaşatır.
Rüyada gördüğümüz kişi ve şekiller böyledir.

Bütünlük içinden bir zaman ayrılmış ruh, kendi başına mana ile ne kadar geliştiyse o kadar kuvvet kazanmış olur.

Yani yaren, kıyamete kadar yaşam kesintisiz devam ediyor.
Tanrı takdir yetkisinin bir kısmını insanlara bırakmıştır.

Mana yönüyle kendini güçlendirenler ahrete gittikleri zaman beden zahmetinden kurtulacakları için daha aktif, daha güçlü ve etken olacaklarını öğrendik.

Bu dünyada yemiş, içmiş, dışkılamış da ahrete gitmiş olan kıyamete kadar hiç kıpırdamadan kıyametin kopmasını bekler.

Bu dünyada mana arayışında, hakikatleri tanıma ve öğrenme peşinde olanlar bu dünyadaki yaşayışından daha özgür olarak gelişmelerini tamamlamaya çalışırlar, dünyada bu yolda gelmek isteyenlere de Tanrı izni ile de yardım ederler.

Dünyadaki yaşam ve tercihlerimizle ahret yurdunu kendimiz yaptığımızı öğrendik.
Ahret için bir şey yapmayanlar bir şey ahrette bulamayacaklardır.

Aklı olan, bilginin kıymetini bilen gelecek için hazırlık yapar ve geleceğini hazırlar.
                                                *
Şimdi anlamasak da anlamasak da, kabul etsek de, etmesek de ahret yurdu mana insanı için bu dünyadan daha güzel ve aktiftir.
RAVLİ

Popüler Yayınlar