15 Aralık 2011 Perşembe

ŞEYH SELAHADDİN VE ÖLÜMÜ

Şeyh Selahaddin Hazretleri, tam on yıl devamlı olarak Mevlana Hazretlerinin sohbetinde bulundu.
Onun doğru bir halife ve emin bir arkadaşı idi.

Ömrü sona ereceği günlerde sıhhati bozuldu, birdenbire mübarek mizacı (Huyu) değişti, güzel vücudunu zayıflık kapladı ve gittikçe de bu zayıflığı artıyordu.

Hudavendiğar Hazretleri ona geçmiş olsuna gidiyor, mübarek başı ucunda oturup garip sözler ve acayip sırlar anlatıyordu.

Bir gün Şeyh, naz ve niyazla:
“ Tanrı’nın elçisi Muhammed Hazretleri mezar arkadaşım olmadıkça bu âlemden göçüp gitmem “ diye buyurdu.

Hudavendiğar Hazretleri:
“ Ben Peygamberi razı eder ve senin şefaatçin (Aracı) olurum.
Sen,  kendini muradına ermiş bil ve gam yeme “ dedi.

Ondan sonra Şeyh Selahaddin:
“ Bana müsaade et de büyük bir sevinçle bu dünyadan göçeyim “ dedi.
Mevlana onun bu ricasına hemen icabet edip üç gün iyadetine (ziyaretine) gitmedi ve mübarek eliyle şu birkaç kelimeyi yazıp gönderdi:

Gönül sahibi ve gönül sahiplerinin sahibi, dünya ve ahretin Kutbu olan Selahaddin’i (Tanrı onun gölgesini uzatsın), bu kadar zamandan beri mübarek tırnaklarında bulunan bir maddeden şikâyet eden Selahaddin’i bu mektupla anarım.

Yüce Tanrı ona afiyet versin, çünkü bütün müminlerin afiyeti onun şifa bulmasındadır.
O benden daha yaşlı olduğu halde bine bedel olan biridir.

ŞİİR:

“ Ey yürüyen servi!
Hazan yeli sana değmesin.

Ey dünyanın gözü!
Sana kötü gözler değmesin.

Ey yerin ve göğün canı!
Senin canına rahmet ve rahattan başka bir şey değmesin “

Başka bir ŞİİR:

“ Hastası ve aşıkı olduğum kimsenin hastalığını haber aldım.
Onun yerine hasta olmamı isterim.

Ey Tanrım!
Senden bu hastalığın onun için serinlik, selamet, nimet ve memnuniyet olmasını diliyorum “

Başka bir ŞİİR:

“ Ey canlarımızın rahatı ve gören gözümüz olan sen!
Vücut acısı ve kötü göz senden ırak olsun.

Ey Ay!
Senin sağlığın dünyanın sağlığıdır.

Ey ay yüzlü!
Senin vücudunun sağlığı yerine gelsin.

Ey vücudu ruh mesabesinde olan sen! 
Vücuduna sağlık olsun!
Lütfünün gölgesi üzerimizden eksilmesin.

Senin yanağının gül bahçesi, ebediyete kadar yeşil kalsın.
Çünkü o, bizim gönlümüzün otlağı, çimenliği ve sahrasıdır.

Senin acın bizim acımız olsun, senin vücuduna olmasın da senin o canın, canımızı süsleyen akıl gibi bize kıymetli olsun.

Böylece Şeyh Hazretlerine göçme zamanının geldiği malum oldu.
Tam bir huzur, istek ve İbrahim Peygambere yaraşır bir teveccühle cesetler âleminden (Dünya) ruhların mekânsızlık âlemine göçtü ve can maksuduna, gizli sevgiliye ulaştı.

“ Bir ruh ağlayıp inledi, davet olundu ve icabet etti “ Doğruluğun mükâfatı olan yerde muktedir padişahlar padişahının yanındadırlar “
(Kamer suresi 54-55)

Ve
“ Şüphesiz Tanrı’nın dostlarına korku yoktur, mahzun (Hüzünlü, tasalı, kaygılı) da olmazlar “
( Yunus suresi 62)

Mevlana Hazretleri hemen gelip başını açarak feryatlar kopardı, heyecanlar geçirdi.
Beşaretçi (Müjde beyitleri okuyan) ve nekkareleri (Dümbelek çalanları) getirmelerini emretti.

Halktan bir kıyamettir koptu.
Guyendelerden (Güzel sesli söyleyiciler) bir bölük,  cenazesinin önünde yürüyor, ulu arkadaşlarda cenazeyi taşıyorlardı.

Hüdavendigar Hazretleri, Baha Veled’in (Babası) türbesine dönerek, sema ederek gitti.
Dostlar guyendeler ve nakkarecilere o kadar elbise ve fereci verdiler ki anlatılamaz.

Selahaddin tam bir azametle Sultan-ül- ulema Baha Veled’in türbesi civarına gömdüler. (Tanrı onların sırlarını kutlasın ve onların iyiliği ile bizi feyizlendirsin)

Şeyh Selahaddin 657 H. Yılının terkim (Ölüm tarihini ebcede göre belirleme) edilmiş muerrem ayının başında öldü.
Mevlana onun cenaze törenine takaddüm (önce gelen) eden gecede birçok gazel ve mersiye söyledi.
Şu gazel onlardan biridir:

“ Ey (Selahaddin)!
Senin ayrılığından gök ağladı,
Gönül kan içine gömüldü.
Akıl ve can ağladı “

Yeryüzünde senin yerine oturacak kimse olmadığından ötürü senin mateminle mekân ve lâmekân (Mekânsızlık âlemi).

Cebrail ve kutsal âleme mensup olanların kolları ve Kanatları maviye büründü.

Peygamber ve velilerin gözleri ağladı.

Ey süratli giden Hüma kuşu olan sultan Selahaddin!
Sen gittin, başkalarına da ağlayabilen bir kimse lazımdır.

                                     ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                     ***
Mevlana Hazretlerin övdüğü, iltifatlarda bulunduğu, dost ve arkadaş seçtiği Şeyhimize Allah’tan rahmet diler, ahrette çevresinde olmak ümit ederiz.
                                         *
RAVLİ

Popüler Yayınlar