9 Aralık 2011 Cuma

ŞEYH SELAHADDİN VE NUR GÖRMESİ

Sultan Veled Hazretlerinden nakledilmiştir ki:
Şeyh Selahaddin sık-sık babam hazretlerine:

Ben öyle acayip nurlar görüyorum” der ve nurların renklerini sayardı.

Bir gün babam hazretlerinden:
Şeyh, sizin nurlarınızı temaşa (Gördüğü) ettiği için mi seviyorsunuz? “ diye sordum.

Babam:
Hayır, belki onu, aramızdaki yakınlık ve münasebet için seviyorum “ dedi.

Nihayet kehribar cinsiyet sebebiyle saman çöpünü kaldırır.
Çünkü her ikisinin arasında bir münasebet vardır.
Aralarında münasebet olmadığı için başka şeyleri kaldırmaz.

Yine, eğer bir kimse, uyuz olmuş annesinin arkasından koşan deve yavrusunun annesi yerine bin dinarlık Arap atı getirse ve o yavruya:
Mutlaka bu atın arkasından koş ve annenden vazgeç “ dese, deve yavrusu o atın arkasından asla koşmaz ve gitmez.

Böylece bir kimse annesini ekmek ve helva verdiği için sevmez:
Belki aralarındaki münasebetten ötürü sever.

Şimdi sevginin münasebetten olduğu anlaşıldı.
O sevgi, pişmanlık doğurmaz.

Eğer bir sevgi, pişmanlık ve perişanlık doğurursa, o sevgi tezvir (Yalan) olur.
Bu sevgi, maksat ve menfaat üzerine kurulmuştur.
Çünkü hakiki münasebetten doğan sevgide ne dünya, ne de ahrette hiçbir perişanlık ve pişmanlık yoktur.

Nitekim bir maksada istinaden birbirini sevenler ahrette:
“ Keşke falanı arkadaş edinmeseydim “ diye pişmanlık duyacaklar.

Fakat Tanrı’dan korkan dostların sıfatı ise:
O gün, dostlar birbirine düşman olacaklar, yalnız Tanrı’dan korkanlar birbirine düşman olmayacaklar"
(Kehf suresi 68)

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler öğrendik:
1.    Şeyh hazretlerin nurları gördüğünü, hislerini geliştirdiğini öğrendik.
2.    Tanrı erleri arasında gizli bir çekicilik olduğunu ve birbirini çektiklerini öğrendik.
3.    Daha iyi olanın peşinde koşma yerine, daha kuvvetli olan gizli bağlarla çekici olanın peşinde yani ait olduğumuz şeye hislerimizle vazgeçmeden yönlendiğimizi öğrendik.
4.    Sevgiyi ilişkilerin bağlılığı ve devamlılığı ile olduğunu öğrendik.
5.    Göz-göze olan ilişkilerin alışkanlık ve sevgiyi artırdığını öğrendik.
6.     Yanlış dostlar edinirsen pişman olacağımızı öğrendik.
7.    Kıyamet günü Tanrı’dan korkanlar birbirine düşman olmayacakları için bu dünyada dostlarımızı Tanrı’dan korkanlardan olmasına dikkat etmemiz gerektiğini öğrendik.

Nurları nasıl görürsün:

Peygamberlerin velilerin söz ve yaşantısını öğrendikçe, değer verip sevdikçe,  ibadetlere devam ettikçe hissiyatın artar ve nur görmeye başlarsın.

Nuru namaz kılarken, rüyada görebilirsin veya nurlu birine rastladığının vücudunda görebilirsin.

Nur ışık kaynağı gözükmeyen ve gölgesi olmayan renkli veya beyaz dediğimiz tek renk (Renksiz parlak olarak) görmektir.

Nuru renkli bulut gibi gökten bulunduğun yere iner, sağda sola, soldan sağa, ileri –geri çeşitli renklerle kendini gösterir.

Duvara asılı bir halı gibi dikkatlice baktıkça derinleşen ve içinde desenler olan bir halı gibi görürsün.

Gördüğün renk aslında kendi durumunu gösterir.
Pembe olarak görüyorsan yeni âşıksın demektir.
Sarı olarak görüyorsan iyi yoldasın çalışmana devam et demektir.
Kırmızı olarak görüyorsan âşıklığa kabul edildin demektir.
Mavi görüyorsan sakinlik makamındasındır.
Yeşil görüyorsan huzur yerindesindir demektir.
Kahverengi görüyorsun ciddi görev alacak duruma geldin demektir.

Bu renklerin içinde desenler görüyorsan konulara ayrı-ayrı biliyorsun, desen bir bütün haline gelmişse birlik sağlamışsın demektir.

Yıldız şekli aklı, armut şekli çocukluğu, daireler güzelliği, sabun kalıbı gibi olanlar temizliği,  yukarı doğru oklar iyi yolda olduğunu, aşağı doğru olan oklar kötülüğü gösterir.

Renksizlik yani beyazlık görüyorsan Tanrı rengine büründün demektir.

Başka insan üzerinde gördüğün renk o kişiye aittir.
Tamamı parlak ışıkla (Beyaz renk gibi görme) onun mümin olduğunu gösterir.

Göğüs bölgesinde birbiri içindeki renkli mücevher gibi görmek o kişinin içinde nur cevherleri olduğunu gösterir.

Yaren,
 Göz kapağını kapatıp yine gözünle bir şeyler görmek için baktığın zaman görürsün.

Işıklı bir ortamda göz kapağına kapat ve bir şey görmek için bakınca ışığın rengine göre renkli görürsün ama bu nur değildir.

Işık kaynağı yokken gördüğün nurdur. 

Âşıklık yolunda bu bir duraktır, bu yerde fazla oyalanmadan yola devam etmelisin.

Bu bir mucize ve keramet değildir, doğru yolda olduğunu ve devam etmek için bir hediyedir.
Yaşamına bir renk katan uyarıcı, düşündürücü verilerdir.

Ruh âleminde nerde olduğunu gösterir ama kesinlik ve kalıcılık yoktur.
Bu durumu oyuncak haline getirip yoldan geri kalmamalısın.

Yoluna devam etmelisin.
                                           *
RAVLİ

Popüler Yayınlar